Düzceliler’in yanlış tedavi sonucu ölüm, acildeki yoğunluk, vatandaşa kötü muamele, teknik ve kadro eksikliği, çocuk acilinin kapatılması gibi sayısız şikâyetlerle tepki gösterdiği Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim, Araştırma ve Uygulama Hastanesi, siyaset gündemindeki yerini ve sıcaklığını da koruyor.
“BİZE DE İNANILMAZ ŞİKÂYET VE TALEPLER GELİYOR”
2 yıldan beri bu şikâyet ve sorunları gündemde tutmaya çalıştıklarını kaydeden Er, “Ben bu konuların konuşulmasını çok kıymetli buluyorum. Özellikle sağlık ile ilgili gündemde tutulan konuların kentimizle alakalı çok önemli sonuçlara varacağını bildiğim için bu konuyu yaklaşık 15 gün önce Sayın Sadullah Ünsal gündeme getirdiğinde ben bir tebrik mesajı yayınlamıştır. O zaman bahsi geçen kıymetli büyüklerim değerli il başkanları sahnede yoklardı. İkincisi burada en fazla konuşma hakkına sahip olan parti ve il başkanı benim. Çünkü ben bunu diğer sayın il başkanları gibi bugün değil 2 sene önce gündeme getirdim. Ve mütemadiyen de gündemde tutmaya çalıştım. İki sene önce gerek basın toplantısıyla, gerek basın bildirileriyle bugünkü konuların hemen hemen aynılarını 29 adet soruyla beraber basınla paylaştım. 2 senedir meramımızı anlatmaya çalışıyorum. Bahsetmiş olduğumuz şikâyetler burada. Bu konuyla ilgili bize de inanılmaz şikâyet ve talepler geliyor.” diyerek sorunların çözümü için adım atılması gerektiğini kaydetti.
“BUNLARIN KONUŞULMASINDAN KİMSEYE ZARAR GELMEZ”
Konunun bağlamından koparılarak kişiler üzerinden yapılan açıklamaların kimseye fayda getirmeyeceğinin altını çizen Er, Cumhur İttifakı il başkanlarının konuyla ilgili açıklamalarının da geç kaldığını belirterek, “Bizim burada kamuoyuna, Düzce’deki siyasi karar alıcılara, ya da siyasetin içinde bulunan insanlara yapacağımız sistem ‘2 senedir neredeydiniz?’ diye sormak olacaktır. Basın hariç. Bizim 2 sene önce sorduğumuz sorularla bugün konuşulan konuların birbirinden çok farklı olmadığını göreceksiniz. Bu konuların konuşulmasından kimseye zarar gelmez. Ne hastane yöneticilerine, ne bakanlık yöneticilerine, ne üniversite yöneticilerine ne de siyasi parti il yöneticilerine zarar gelmez. Ama konu siyasallaştırılmazsa. Ben de bu taraflardan biriyim. Ben eleştirilerimde işi sağlıkla ilgili mecradan başka bir yere taşımazsam bu konuların konuşulması son derece kıymetlidir.” dedi.
“TARAFLAŞMA SON DERECE YANLIŞ, KONU DÜZCE’NİN SAĞLIK PROBLEMİ”
Spekülasyonlarla sorunları gölgelemeye yönelik çabalara da ‘Konu Düzce’nin sağlık problemidir’ diyen Er, “Öncelikle bu konuyu gündeme getirenlerden gerekse de konuşanlardan son derece memnun ve mutlu olduğumu söylüyorum ama geç kaldıklarını da söylemek istiyorum. İYİ Parti ilçe teşkilatlarıyla beraberi bu konuyu 2 senedir konuşuyor ve gündemde tutmaya çalışıyor. Ne zamanki işin içinde taraflaşma oldu ki, onu da son derece yanlış buluyorum. Konu Düzce’nin sağlık problemidir, konu insanların kariyerleri değildir. Bizim konunun bu tarafıyla hiç alakamız yok. Beni de hiç ilgilendirmez. Bir siyasi partinin il başkanı olarak da vatandaş olarak da ilgilendirmez.” İfadelerini kullandı.
“VATANDAŞIN TARAFINDA OLMAK ZORUNDAYIZ”
Bazı basın yayın kuruluşları eliyle vatandaştan gelen yüzlerce şikayet ve tepkinin ‘algı’ olarak nitelendirilmesi ve üniversitenin başarısı tartışılıyormuş gibi bir havaya neden olmak isteyenlere de sert çıkan Er, “Benim tek kaygım vatandaş olarak hastanelerimden iyi hizmet alabilmektir. Siyasi parti il başkanı olarak da iyi hizmet üretilmesine yardımcı olabilmektir. Açıklamalar görüyorum. Bir kısım üniversitenin yanında, bir kısım üniversitenin karşısında gibi bir kamplaşmaya şahit oluyorum. Bu son derece yanlış. Burada konuşulan konu üniversitenin başarılı ya da başarısız olduğu değil. Burada konuşulan konu bizim bu sorunları nasıl çözebileceğimiz. Biz vatandaşın tarafında olmak zorundayız.” dedi.
“REKTÖRLE ŞİKÂYETLER VE TALEPLERİ GÖRÜŞECEĞİM”
Sorunlarla ve çözüm önerileriyle ilgili Düzce Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nigar Demircan Çakar ile bir görüşme gerçekleştireceklerini ve konunun net bir şekilde ortaya koyulması için bunun önemli olduğunu söyleyen Er, “Ben konunun muhataplarıyla konuşmak istiyorum. Üniversite hastanesi yetkilileriyle konuşmadan onları dinlemeden kamuoyuna çıkıp bir açıklama yapmayı da son derece popülist buluyorum. Ben böyle bir siyasetçi değilim. Benim popüler olmak için insanların mesleki kariyerlerini düşürmek ya da motivasyonlarını düşürmek gibi bir kaygım asla olmaz. Üniversite camiasıyla randevulaştık. Nigar Hanımı da çok sever ve sayarım. İnsan olarak Düzce’nin önemli bir değeri ve önemli bir hocamızdır. Karşılıklı olarak üniversitedeki yetkililerle beraber konuşmanın doğru olacağını ifade etti. Ben de çok makul bir tavır olarak gördüm.” ifadelerini kulandı.
“BAKANLIĞA BAĞLANMASI DA TARTIŞILMALI”
Sağlık Bakanlığı’na bağlanması konusunun da tartışılması gerektiğini belirten Er, “Vatandaşları dinliyoruz. Şikâyetleri zaten gösterdim. Ancak bir de öteki tarafı dinleyelim. Çünkü bizim amacımız üzüm yemek, bağcıyı dövmek değil. Üniversiteyi ve hocalarımızı da dinleyeceğiz. Ortak noktada çözüm önerilerimiz neler olur biz işin bu tarafındayız. Bizim tavrımız bu görüşmeden sonra kamuoyuyla paylaşmak olacaktır. Sağlık Bakanlığı’na bağlanıp bağlanmaması konusunu da 2 sene önce tartışmaya açan benim. Ben o gün bağlansın demedim. Bugün de bağlanmasın demiyorum. Bunun dezavantajlarını ve avantajlarımızı konuşalım.” çağrısı yaptı.
“ÜNİVERSİTE KIYMETLİMİZ DİYEREK SORUNLAR GÖZ ARDI EDİLMEMELİ”
Düzceliler’in kendi şehirlerinde kaliteli bir tedavi imkânına kavuşturulması için bu sorunun mutlaka çözülmesi gerektiğini ve başka yönlere çekilmemesi gerektiğinin altını çizen Er, “Üniversite bizim göz bebeğimiz, üniversite bizim kıymetlimiz diyerek mevcut sorunları göz ardı etmeyi de ben son derece yanlış buluyorum. Bu sorunlar kişilerden bağımsızdır. Kişiler değil kurumlar üzerinden gitmek lazım.” diye konuştu.
