İNGİLİZ’İN İSTANBUL’DAN GİDERKEN TEK MERMİ ATMAMASININ BİR SEBEBİ VAR

Öncü Medya Haber Genel Yayın Yönetmeni Sadullah Ünsal, ‘Yorumlu-yorum’ programında Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Samsun’a çıkarak Milli Mücadele’yi başlattığı süreci anlattı. Ünsal, “Biz öyle bir tarihte öyle yaşadık ki 400 yıl yönettiğimiz, kuruluşu yarım asır olmayan Yunanistan gibi tırışka sonradan kurulmuş bir devletten kurtulmayı yıllarca bağımsızlık olarak kutladık.” dedi. Eğitim sistemini eleştiren Ünsal, “Bize öğretilen tarih yanlış ve eksik” sözleriyle doğru tarih öğretimine vurgu yaptı. Kutül Amare Zaferi’nde İngilizleri hezimete uğratan Halil Kut Paşa’dan bahseden Ünsal, “İngilizler en son biz Kutül Amare Savaşı’nın zaferini kutlarken bizden ricacı oluyorlar. ‘Bunu lütfen yapmayın’ diyorlar ve biz bu ricayı kabul ediyoruz.” dedi. Gençlere seslenen Ünsal tarihine küfrederek mesafe alan hiçbir millet olmadığını kaydederek “Ecdada ve geçmişe hakaret etmekle, hafife almakla yapacağımız eylemler bize hiçbir şey katmaz. Sadece bu coğrafyadan bizi çıkarmak isteyenlerin değirmenine su taşırız.” dedi.

İNGİLİZ’İN İSTANBUL’DAN GİDERKEN TEK MERMİ ATMAMASININ BİR SEBEBİ VAR

Öncü Medya Haber Genel Yayın Yönetmeni Sadullah Ünsal, ‘Yorumlu-yorum’ programında Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Samsun’a çıkarak Milli Mücadele’yi başlattığı süreci anlattı. Ünsal, “Biz öyle bir tarihte öyle yaşadık ki 400 yıl yönettiğimiz, kuruluşu yarım asır olmayan Yunanistan gibi tırışka sonradan kurulmuş bir devletten kurtulmayı yıllarca bağımsızlık olarak kutladık.” dedi. Eğitim sistemini eleştiren Ünsal, “Bize öğretilen tarih yanlış ve eksik” sözleriyle doğru tarih öğretimine vurgu yaptı. Kutül Amare Zaferi’nde İngilizleri hezimete uğratan Halil Kut Paşa’dan bahseden Ünsal, “İngilizler en son biz Kutül Amare Savaşı’nın zaferini kutlarken bizden ricacı oluyorlar. ‘Bunu lütfen yapmayın’ diyorlar ve biz bu ricayı kabul ediyoruz.” dedi. Gençlere seslenen Ünsal tarihine küfrederek mesafe alan hiçbir millet olmadığını kaydederek “Ecdada ve geçmişe hakaret etmekle, hafife almakla yapacağımız eylemler bize hiçbir şey katmaz. Sadece bu coğrafyadan bizi çıkarmak isteyenlerin değirmenine su taşırız.” dedi.

21 Mayıs 2021 Cuma 13:33
İNGİLİZ’İN İSTANBUL’DAN GİDERKEN TEK MERMİ ATMAMASININ BİR SEBEBİ VAR

Öncü Medya Haber Genel Yayın Yönetmeni Sadullah Ünsal, ‘Yorumlu-yorum’ programının 19 Mayıs günü ekrana gelen bölümünde Gazi Mustafa kemal Paşa’nın Samsun’a çıkışıyla başlayan Milli Mücadele sürecini anlattı. Ünsal, “Bundan tam 102 yıl önce devletimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal, Sultan Vahdettin Han’ın emriyle hiçbir müfettişe verilmeyen hatta sadrazama verilmeyen bir yetki ile Anadolu’ya Rum çetelerine karşı Ordu müfettişi olarak gönderildiği ve bununda kurtuluş mücadelemizin başlattı” dedi.

MİLLİ MÜCADELE BÖYLE BAŞLADI

Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak o günlerde hizmet eden şehit olan, gazi olanlara Allah’tan rahmet dileyen Ünsal Milli Mücadele’ye giden süreci şöyle anlattı:

 “Dedik ya 16 Mayıs’ta yola çıkan Gazi Mustafa Kemal’e İngiliz’in işgali altında olan İstanbul’un komutanı vize vermiyor. Vize vermeyince en üst seviyedeki komuta kademesinden emir geliyor ve işin doğrusu Gazi, Sultan Vahdettin Han’ın sadrazamlara bile vermediği yetkiyle İngilizlerin vize oluruyla devrin en modern vapurlarından bir tanesiyle Samsuna yola çıkıyor. İngiliz istihbaratı o günlerde bir şeyi gözden kaçırdı. Tek başına da gitmedi, heyette bulunan insanların, komutanların, heyetin içinde öyle bir beyinler vardı ki hepsi kurmay, hepsi çok zeki adamlar. Yani dönemin beyin adamlarını gönderdiklerini sonradan fark ettik diyorlar. Tabii biz kurtuluş mücadelesiyle Samsun’a girince, işin bir de enteresan bir boyutu var. Kazım Karabekir Paşa biliyorsunuz dönemin 4. Ordu’da silahlarını teslim etmeyen ordu komutanı iken Gazi Mustafa Kemal ondan iki rütbe düşük olmasına rağmen halife ve padişahın fermanını gösterdiği an komuta kademesi ve hiyerarşisi alt üst olmuş ve Mustafa Kemal’e tabi olmuştur. Yine aynı zamanda Anadolu’da ki tüm kanaat önderleri Sultan Vahdettin Han’ın ve halifenin geniş yetkilerle donattığı fermanıyla beraber Mustafa Kemal, Anadolu’da hareketi başlattı.

TIRIŞKA YUNANLARDAN KURTULMAYI YILLARCA BAĞIMSIZLIK OLARAK KUTLADIK

“Çocukluğumdan beri öğrendiğim tarihte rahatsız olduğum bir şey var.” diyen Ünsal, “Kurtuluş Savaşı diye bir savaş yaşadık. Düşmanı denize döktük, düşman dediğimiz Yunan. Yunan kimdir diye baktığımızda 400 yıllık Osmanlı egemenliğinde kalmış 400 yıl boyunca tarafımızdan yönetilmiş Anadolu’yu işgal etmeden evvelde 45-50 sene önce kurulmuş bir devlet. Biz öyle bir tarihte öyle bir yapıda yaşadık ki 400 yıl yönettiğimiz kuruluşu yarım asır olmayan Yunanistan gibi tırışka, sonradan kurulmuş bir devletten kurtulmayı yıllarca biz bir bağımsızlık olarak kutladık. İstiklal olarak kutladık, Yunanistan senin vilayetindi.” diye konuştu.

“KUTÜL AMARE KOMUTANI HALİL KUT PAŞA’NIN TÜRKİYE TOPRAKLARINA GİRMESİ YASAKLANIYOR”

Ülkenin kuruluşundan itibaren tarih öğretiminde yanlış ve eksik bilgilerin öğrencilere aktarıldığını söyleyen Ünsal, Kutül Amare Zaferi’nin komutanı Halil Kut Paşa’dan bahsetti. Ünsal, “Kutül Amare’de İngilizlerin binlerce askerini öldürüp Kutül Amare zaferini kazanıp Basra civarındaki bugünkü Irak topraklarının içindeki İngilizleri rehin alan, durduran bir komutan. Bu komutan öyle büyük bir başarıya imza atıyor ki İngilizler en son biz devletimizi kurduktan sonra Kutül Amare Savaşı’nın zaferini kutlarken bizden ricacı oluyorlar. ‘Bunu lütfen yapmayın’ diyorlar ve biz bu ricayı kabul ediyoruz. Gazi’nin hangi bilgi ve tasarrufu dâhilinde olduğunu bilmiyoruz. Halil Kut Paşa’nın Türkiye topraklarına girmesi yasaklanıyor ve Türk büyükelçilerinde de dışarıda da kabul görülmesi yasaklanıyor.” sözleriyle Halil Kut Paşa’yı anlattı.

“ARTIK BU ELBİSE BU VÜCUDA SIĞMIYOR”

Tarihi şahsiyetleri yüceltip alçaltırken hatalar yapıldığını kaydeden Ünsal, “Bazen tarihte insanları büyütürken, insanları onore ederken veya devletimize mal olan insanları küçük gösterirken öyle bağnaz hatalar yapıyoruz ki bu elbise bu vücuda sığmıyor. 19 Mayıs’a Gençlik ve Spor Bayramı demişiz. Fakat bu gençlik öyle bir eğitimden geçiyor ki hiçbir zaman dünyadaki eş değerlerine veya emsallerine bilimde, ilimde kafa tutacak veya aynı seviyeye gelmemiş.” sözleriyle de eğitim sistemini eleştirdi.

“HAYVANİ YETİŞTİRİLEN NESİLDEN İNSANİ BİR SONUÇ BEKLEYEMESİN”

Darwin’in Evrim Teorisi üzerinden örnek veren Ünsal, “Çünkü okullarda okutulan ‘İnsanlar maymundan türedi’, ‘Senin ilk ceddin maymun’ gibi şeyler. Darwin Teorisini verdiğinde hayvani gibi yetiştirdiğin nesilden insani bir sonuç bekleyemesin. Bu gençlik öyle bir seviyeye gelmiş ki yıllarca ve yıllarca milli eğitim planını ilköğretimden üniversiteye kadar Amerikalı bir heyet tarafından yönlendirilmişiz. Yani yıllardır eğitildiğimiz ve bu gençliğin öğrendiği sistem Amerikalılar tarafından bize bu eğitim müfredatı diye öğretilmiş. Bize bunu dayatmışlar. Ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar bu gençliğin bu milletin kalbinden devlet, millet sevgisini ve imanı alamamışlar, alamazlar da.” dedi.

“YILLARCA DIŞ GÖRÜNÜŞLE VAKİT KAYBEDİLDİ”

Yıllardır dış görünüşle vakit kaybedilerek kaliteli bir eğitim için adım atılmadığını belirten Ünsal, “19 Mayıs tarihlerinde biz biliyoruz, yıllardır liselerde kılık kıyafette mini eteklerle yatıp kalkmayı biz bir erdem zannettik. Ama bu gençliğe bir strateji ve yön verirken dünyadaki emsalleriyle rekabet edebilecekleri bir eğitimden maalesef yoksun bırakılmış ve bu durumda 102. yıla giriyoruz. Bugün Avrupa, Danimarka, İsviçre ve Hollanda’daki milletlerin, çocukların ve gençlerin DNA’larında farklı moleküller mi var da ilimde, bilimde veya teknolojide dünyada bizden ilerideler?” diye sordu.

Eğitim sisteminin ilk başta özgüven düşüklüğüne neden olduğunu belirten Ünsal, “Hayır, bu gençliği yat yat uyu, ali ata bak, halk tabiriyle tabiri caizse dangır dungur ve hepsinden önemlisi Darwin’in Evrim teorisiyle, yok taş devriydi yok yontmaydı diye evirildi çevrildi diye eğitirsen onun bir kere öz güvenini iki adımda düşecek şekilde eğitiyorsun.  Herkes inandığını yaşamalı ve inandığı değerleri önce bir bilmeli.” dedi.

“ALLAH TÜRK MİLLETİNİ ÖZEL YARATMIŞ”

“Orta Asya’dan Anadolu’ya geçişimiz ve bugün bu topraklarda oluşumuzun en büyük gerekçesinin inançla mücadele vermektir.” diyen Ünsal, “Bizim milletimizin inancı ve itikadı bizim bu topraklarda kalmamızı sağlamış. Teferruat Türk milleti güzel bir millet. Allah bizi özel yaratmış. Ama bu fiziki güç ruhi dengelerle ve inançla dengelenmediği zaman bir anlam ifade etmiyor.  102 yıl sonra biz bugün bunları konuşuyoruz. O günkü Gazi Mustafa Kemal ve silah arkadaşları öyle bir mücadelenin içine girmişler ki Gazi cumhuriyet kurulduktan sonra Balıkesir’de Ulu Cami’de hutbeye çıkıyor. Hutbeye kim çıkar? Hutbeye o günkü halife veya devletin dini lideri çıkar. Ama Balıkesir’den İzmir İktisat Kongresi’ne gittikten sonra her şey değişiyor” ifadelerini kullandı.

“SÖMÜRÜ DÜZENİNE KARŞI ÇIKANLAR İKTİDARDAN EL ÇEKTİRİLMİŞ”

“Bu memlekette en büyük ihanet, bu memleketi ve milleti çok sevmektir.” vurgusu yapan Ünsal, “Çünkü içimize öyle insanlar ve yapılar konulmuş ki… İngiliz’in İstanbul’dan giderken bir tane mermi atmamasının bir sebebi, var. 1923’te devleti kurmuşuz. İngiliz işgali 1938’te bitmiş. Hemen gitmemişler. Düzenini müstemleke gibi, sömürü gibi kurmuş ve gitmiş. O düzeni düzeltmeye çalışanlar ya ölmüşler, ya zehirlenmişler veya başka sebeplerle iktidardan el çektirilmişler. Devletin, milletin, asaletin, Oğuz Kağan’dan gelen o ruhun o günkü devamı olan Türkiye Cumhuriyeti’nde Gazi Mustafa Kemal de aynı manevrayı yapınca birilerine göre o aykırı dünyaya göre hareket ettiği için dünyadan biraz daha erken ayrıldı.” sözleriyle Atatürk’ün erken ölümündeki şüpheye dikkat çekti.

“ÖLÜLER BİZDEN ÇİÇEK DEĞİL DUA İSTER”

Gazi Mustafa kemal Atatürk’ten bu güne eden tüm devlet büyüklerine Allah’tan rahmet dileyen Ünsal, “Burada memleketin istikbali için, Türk gençliğine de örnek olacak bir yapıyla beraber bu memleketin kuruluşunda hizmet eden tüm devlet büyüklerimize Allah rahmet eylesin. Büyükler, ölüler çiçek istemez. Ölüler müzik istemez. Ölüler bizden dangır dungur duruşlar istemez. Onlar dua ister. Onlar Fatiha ister. Onlar rahmetle anılmayı bekler. Allah’ın dinine, devletimize ve milletimize hizmet eden tüm devlet adamlarımızı rahmetle anıyoruz.” dedi.

“ECDAT AŞAĞILANARAK BİR YERE VARILAMAZ”

Gençler için ayrı bir parantez açan Ünsal, “Önümüzdeki yıllarda dünyayla rekabet eden, kurulan oyunlara figüran değil senarist olan gençlerle birlikte bu medeniyet hareketine hizmet eden bir gençlik olmasını hep birlikte inşallah görürüz. Sevgili gençler, şu çok önemli. Tarihine, ecdadına küfrederek, hakir görerek, aşağılayarak bir mesafe kat etmiş hiçbir devlet ve millet yok. Biz de yapmayalım. Bütün devlet büyüklerimizi doğrusu ve yanlışıyla muhabbetle kucaklayalım. Saygı ile analım. Çünkü ecdada ve geçmişe hakaret etmekle, hafife almakla yapacağımız eylemler bize hiçbir şey katmaz. Sadece bu coğrafyadan bizi çıkarmak isteyenlerin değirmenine su taşırız.” sözleriyle de tarih bilincinin önemine vurgu yaptı.

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.