Hükümet, işçi ve işveren temsilcileri arasında asgari ücret pazarlıkları devam ederken, DEVA Partisi İl Başkanı Murat Caymaz, açıklanacak rakamla birlikte üretim maliyetlerinin artacağını ve bunun yine vatandaşa yansıtılacağını belirtti.
“Ekonomiyi etkileyen dengeler bozuldu”
Ekonomik yönden Türkiye’nin zor bir süreçten geçtiğini ileri süren Caymaz, Öncü Haber mikrofonuna yaptığı açıklamada, “Tabii bu ülkede yaşayan bütün vatandaşlar olarak, hayat pahalılığını hepimiz tecrübe ettik. Biz aslında Sayın Ali Babacan uzun yıllar ekonomi bakanlığı yaptığı için bu konuya hâkim. Bundan iki yıl önce bu söylemler başladığında inanmadılar, çünkü ekonomi birden bozulmaz, ekonominin birden bozulması için bazı alt yapılarında buna bağlı olarak, bazı şeylerin de bozuk olması lazım. Bunlar bozulduğunda bize dedi ki; ekonomi hiç iyi değil, bunu kamuoyuna da açıkladı ve çok daha kötüye gidecek dedi. Çünkü ekonomiyi etkileyen dengeler bozuldu, yani sistem bozuldu. Bunları anlattığımız zaman, sokakta o zamanlar bize inanmıyorlardı, vatandaşlarımız, ya da tepki gösteriyorlardı. Fakat bugün herkes tecrübe etti, yaşayarak tecrübe ettiği için, herkesin cebine dokunduğu için, herkes tecrübe etti” dedi.
“Sokakta seçmeni geziyoruz, herkes siyasi bir arayış içinde”
Yaptıkları ziyaretlerde, seçmenlerin ekonomik koşullardan dolayı siyasi bir arayış içerisinde olduklarını gördüklerini söyleyen Caymaz, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
“Sokakta seçmenleri geziyoruz, ziyaret ediyoruz… İnanın herkes siyasi anlamda arayış içerisinde, şu anda böyle bir durum söz konusu. O kadar ciddi ki konu, bakın dün akşam hiç abartmıyorum evde çocuklar konuşuyor simit-poğaça hesabı yapıyorlar. Diyor ki; ‘paranı çok harcama, simit 5 TL oldu, poğaça da 5 TL oldu, çok pahalı hayat’ diyor. Şimdi ilkokul çocuklarının konuştuğu bir durum haline geldi. Ekonomi Türkiye’de ne kadar vahim, yani muhataplara bakıyoruz, ekonomi bakanının yaptığı açıklamalar ortada. Biliyorsunuz, asgari ücretle ilgili işte ‘fakir-fukaraya vermek sevaptır’ diyor, ‘bereket getirir’ diyor. Şimdi bir kere yaklaşım tarzı doğru değil. Fakir-fukara değil adam, nereden biliyorsunuz zengin veya fakir olduğunu. Adam emeğinin karşılığını alıyor, ondan sonra siz bu parayı cebinizden vermiyorsunuz. Yine o arkadaşların, çalışan işçinin vergilerden toplanan hazineler ödüyorsunuz değil mi? Bu tip konular var ya da işverenlerin verdiği asgari ücretin devletle alakası yok zaten. Bu işverenle alakalı bir durum…”
“Asgari ücrete yapılacak zam maliyetleri arttıracak, bu da vatandaşa yansıyacak”
Asgari ücrete yapılacak zammın üretim maliyetlerini arttıracağını, bunun da vatandaşa yansıyacağını iddia eden Caymaz, şunları söyledi:
“Rakam belirlenirken de, işte yoksulluk sınırı var, bir de açlık sınırı var. Bu rakamlarda 20 binlere ulaştı, yani yoksulluk sınırı. Açlık sınırda şu anda 7 bin küsür,7 bin 500 küsur de olması lazım. Tabii ülkeyi aslında bir kısır döngüye soktular. Şu anda mevcut iktidarın, asgari ücrete yapacak bir zammın, kimseye bir faydası olmayacak. Aynı şekilde, aynı süreçte tüm emtialar yine zamlanacak, tüm ürünler yine zamlanacak. Neden? Şöyle düşünelim bir fabrika var, cam fabrikasında 500 tane çalışanı var. Asgari ücret zamlandı nereden çıkaracak bu üretiminin maliyetini? Ürettiği ürüne zam yapacak, doğru mu? Üretim bandında ki çıkan malına zam yapacak, bu sefer tüm piyasa etkilenecek. Bunu ticarethaneler de düşünebilirsiniz. Yani, inşaatlar da böyle, aklınıza gelecek tüm firmalar bu şekil de zam yapacak. Tekrardan bir hayat pahalılığı çıkacak aslında. Böyle bir kısa döngü var, bunu çözmek lazım. Mevcut iktidarın bunu çözemeyeceği kesin. Yani 4 yılda ben bakıyorum, Sayın Cumhurbaşkanı konuşmalarına, sürekli vatandaşımızın biraz daha sabır, biraz daha destek istiyor. Bunun bir videosu da vardı, ben yayınlamıştım, 4 yıldır aynı şeyi söylüyor. Artık bitti demektir, tüm yetki ellerin de zaten. Onlara, hayır bunu böyle yapmayın, bu yanlış, dursun diyebilecek kimse yok. Hiçbir engel yok zaten biliyorsunuz, demişti ‘Bu kardeşinize yetkiyi verin faizle, şununla, bununla tüm mücadeleyi göstereceğim’ demişti. Ama vatandaşlarımız gördü. Hiç kusura bakmasınlar bahane üretmeye gerek yok, bir düşman üretmeye de gerek yok.”
“Bir düşman arayışı var”
Enflasyonun yükselmesi ile ilgili eleştirilerin odak noktasında bulunan zincir marketlere de değinen Caymaz, “Şimdi bakıyoruz sürekli bir düşman arayışı var. En son marketlerle ilgili bir açıklama yapıldı, bir siyasi parti lideri o zincir marketleri hedef gösterdi. Enflasyon sebebi olarak onu gördük, gösterdiler. Yani zaten belli periyotlar da düşman üretiliyor. O bizim inanan masum vatandaş kitlemiz var, bunlar da oraya yönlendiriliyor. Bunlar çok yanlış, bunu nasıl analiz edebiliriz. Şimdi mahalle marketlerine gittiğimiz zaman, aslında orada ki ürünlerin zincir marketlerden daha pahalı olduğunu görebilirsiniz. Bu çok açık, Neden? Şimdi zincir marketler tırlarla alış yapıyor, fabrikaya gittiği zaman tırlarla alış yapıyor. Onun aldığı ıskontoyla ufak bir mahalle bakkalının, ya da toptancının almış olduğu ıskonto bir olabilir mi? Olamaz mümkün değil. Bize inanmayan varsa gitsin, analiz yapsın. Devletin kooperatifi onlarda aynı şekilde, madem ucuzsa onlar da ucuz satsın. Bunlar hakikaten ciddi söylemler, biz suçlu değiliz suçlu, bu hedef göstermek için yapılmış siyasi aksiyonlar, bunun başka bir açıklaması yok. Bütün marketleri kapatın, inanın çok daha kötü olur. Ben hep söylerim; siyasi liderlerin yapması gereken ülkeyi bir tutmalı, toplumsal kesimi kendi söylemleriyle birleştirici yapması lazım. Son yıllarda bu arttı. Kendi siyasi ideolojisi dışında düşünen insanları, işte terörist ithamları arttırarak, toplumu birbirine bölmeye çalışan iktidar var. Çok üzülerek bunu izliyoruz. Bunlar inşallah düzelecek, yani en yakın 2023’te hepsi düzelecek” diye konuştu.
HABER: Savaş ARI
