Önümüzdeki yerel seçimlerinin nabzı Öncü TV ve 100.2 Radyo Öncü’de atmaya devam ediyor. Deneyimli gazeteci Öncü TV Haber Müdürü Canan Üstüner’in hazırlayıp sunduğu “Güne Merhaba” programına Düzce’de yerel seçimlerin kuvvetli ismi MHP Düzce Belediye Başkan Adayı Yılmaz Eser oldu.
Yaptığı seçim çalışmalarında Düzce halkının büyük teveccühü ile karşılaşan Eser, programda Düzce’nin kronikleşen trafik ve otopark sorunundan, imar konusuna kadar birçok konuya değindi. Düzce şehir merkezinin estetik görünmediğini söyleyen Eser, sahada yaptığı çalışmalarda vatandaşların kendilerine ilettiği sorunlardan bahsetti.
“Kentsel Dönüşüm Master Planı doğru şekilde yapılmadı”
Düzce’de Kentsel Dönüşüm Master Planının doğru yapılmadığını kaydeden Eser, 1999’da yaşanan Düzce depreminin üzerinden yıllar geçmesine rağmen depremde ağır ve orta hasar alan binaların deprem anıtı gibi şehrin ortasında durduğuna dikkat çekti. Düzce’nin trafik ve otopark sorununa da dikkat çeken Eser, konuşmasında şunları söyledi:
“Biz vatandaşımız ile hep iç içeyiz. Sahaya indiğimizde gördüğümüz hava kirliliği, otopark sorunu, ulaşım ile ilgili ciddi sorunların olduğu dile getiriliyor. Birde depremsel binalar 25 yıllık binaların orta hasar, ağır hasarlı binalar, deprem havası verdiğinden insanların psikolojisini bozuyor. Gerekenler yapılmamış. Ben her zaman şunu söylerim deprem değil, bina öldürür. Depremden sonra yapı stoku olarak iyileşmeler yapıldı. Şöyle bir sıkıntı var; kentsel dönüşüm master planı doğru yapılmadı. Valilik binası ve hastane gibi büyük yapıların şehrin dışına çıkması gerekiyor. Valiliği merkeze koydular, sabah akşam trafik akışı var. Valiliğe imza atmaya gideceksiniz, otopark bulamıyorsunuz. Bunların çözülmesi gerekiyor. Mevcut bir hastane var, onun yanına büyük bir hastane yapılması da trafik açısından problem olacaktır. Her iki senede bir kat geldi, ne demişlerdi? Bodrum artı iki kat. Sonra bu üç dört diye arttı. Şehre baktığımızda estetiklik gözükmüyor."
“Belediyecilik halka hizmettir”
Belediyenin imar uygulamalarını da eleştiren Eser, “Denetimler yeteri şekilde yapılmadığı için sıkıntı çok oluyor. İstikrarlı olunarak, 2 veya 3 katlı binaların yapılması gerekiyordu. Ne konuşulmuştu? Depremden sonra yüksek katlı binalar yapılmasın denildi. İnsanlar maddi imkanlar çerçevesinde, kaldıkları yüksek katlı evlerde, depremden dolayı tedirgin yaşıyorlar. Belediyecilik vatandaşa hizmettir, en azından yapmış olduğunuz imar uygulamalarını Konuralp, Beçi zeminin sert olduğu bölgelerde yaparsanız yüksek katlı binalarda problem olmaz” d,ye konuştu.
“Devlet arazilerine vatandaşlar için ucuz konut yapılmadı”
Konuralp ve Beçi bölgelerinde bulunan hazine arazilerine maddi durumu yetersiz vatandaşlar için TOKİ aracılığı ile maliyeti düşük binalar yapılması gerektiğini vurgulayan Eser, “Şehir merkezinde kat neden isteniyor? bir kat arttığında nüfus yüzde 25 artıyor. Olması gereken, arsa üretmek, Beçi, Konuralp veya devlet arazilerinde vatandaşa düşük maliyetli konutlar yapılmalı. Ödeme gücüne göre, insanlar ev sahibi olur şehir estetiği kazanılır. Bütün Belediye Başkanları, ana caddelerde dokunuşlar yapıyorlar, halka şirin gözükmek için. Düzce ana caddelerden değil, ara caddelerden de ibaret. İhtiyacı olana soracağız, işi bilene soracağız. Esnaflara anket halinde soracağız, hem esnafımızı üzmeyeceğiz, hem de oradan geçen vatandaşımızı üzmeyeceğiz. Ortak noktayı bulacağız. Belediye’nin şeffaf, adil ve denetlenebilir olması gerekiyor.” şeklinde konuştu.
“Faruk Özlü uzman bir ekiple çalışmıyor"
Asar Projesi üzerinden mevcut Belediye Başkanı ve AK Parti Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü’yü eleştiren Eser, projenin acemice yapıldığını savundu. “Burada bir beceriksizlik var” diyen Eser, “Asar projesi bir acemiliktir. Neden? Bende 2017 yılında Melen Su Park’ta asma köprü yaptım. Ne kullanılıp, ne zaman bitirileceğini iyi biliyorum. 40 milyonluk projeyi 450 günde bitiremediler. O zamanda 40 milyon olan proje, şuan 160 milyon. Bu para kimin? vatandaşımızın parası değil mi? Yazık, günah değil mi? Burada bir beceriksizlik var. Köprüyü yaparken, daha önce yapmış olan bir ekibe danışırsınız, daha hızlı ve ekonomik bir şekilde projeyi bitirmiş olursunuz. Bunlar işi bilene danışmamışlar. Uzman ekibi iyi değil, köprü yapıyor tabliyesi yolun altında kalıyor. Sel olduğunda duvarlar kırılıp patlama yapacak. Bu sefer şehir su altında kalacak. Faruk Özlü uzman bir ekiple çalışmıyor, yaptım oldu anlayışıyla hareket ediyor” açıklamalarında bulundu.
