Partisi içinde yıllardır çeşitli görevlerde bulunan, MHP Belediye Başkan Aday Adayı Celal Kasapoğlu, Öncü TV’de yayınlanan ve Özge Yılmaz’ın hazırlayıp sunduğu “Seçim Gündemi Özel” programının canlı yayın konuğu oldu. Genç ve dinamik bir aday adayı aynı zamanda şehir plancısı kimliği ile ön plana çıkan Kasapoğlu, neden Düzce Belediyesi’ne talip olduğundan, Düzce için neler yapmak istediğine kadar pek çok konuya ilişkin değerlendirmede bulundu.
Ticari hayatına devam ederken sosyal projelerde de yer aldı
Programa ilk olarak kendisini tanıtarak başlayan Kasapoğlu, şöyle konuştu:
“1985 Düzce doğumluyum. Üniversiteye kadar olan eğitimimi Düzce’de tamamladım. Lisans Eğitimimi Yıldız Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümünde tamamladıktan sonra inşaat işleri yapmaya başladım Düzce’de. Bunun yanında gayrimenkul değerleme sektöründe faaliyet gösterdim. Onun dışında bir spor işletmem var. Ticari hayatımın haricinde parti içinde de 2014 yılında yerel seçimlerde Belediye Meclis Üyesi adayıydım. 2015 yılı haziran seçimlerinde Milletvekili Aday Adayıydım. 1 Kasım Seçimlerinde de 1.Sıra Milletvekili Adayı olarak katılma fırsatı buldum. Partimizin il yönetimlerinde görev alma fırsatım oldu. Sayın Vekilimiz Ümit Yılmaz’ın il başkanlığı döneminde başkan yardımcısı olarak görev aldım. Bunun haricinde çeşitli sivil toplum kuruluşları çatısı altında çalışma fırsatım oldu. Mavi Ağaç Toplumsal Gelişim Derneği’ni kurduk. Arayışımız hep toplumsal fayda gözetebilecek işleri nasıl yapabiliriz idi. Düzce’de ciddi sorunlara el attığımızı da düşünüyorum. Bu dönemde de MHP’den aday adayı olarak sahaya çıktık. Çalışmalarımıza devam ediyoruz.”
“Onlar benim arkamda ciddi referans ama taşıdığım sorumluğu daha da artırıyor”
Önceki dönemlerde dedelerinin de belediye başkanlığı yaptığı bilinen Kasapoğlu, bu durumun taşıdığı sorumluluğu daha da artırdığını belirterek şöyle konuştu:
“Annemin babası Afer Tütüncüoğlu 1955-1960 dönemlerinde yaptı. Babamın babası Celal Kasapoğlu da 1965-1967 dönemlerinde yaptı. 67’de geçirdiği bir trafik kazasında vefat ettiği için 67 döneminde sonlanmış oldu. Dedem Celal Kasapoğlu Düzcespor’un bir deplasman maçından dönerken vefat etti. Benim görme şansım olmadı. İkisinin de görev yaptığı dönemlerde takdir getiren işler yapmaları benim için gurur verici. Ben burada dedelerimden gelen bir belediye başkanlığımız var, belediye başkanı olmalıyım diyerek sahaya çıkmadım. Ben Celal Kasapoğlu olarak sahip olduğum mesleki disiplinle neler yapabilirim diye çıktım. Onlar benim arkamda ciddi referans olarak duruyor. Benim taşıdığım sorumluluğu çok daha artırıyor. Onların bıraktığı mirasa sahip olabilmenin yükü çok ağır. Yapabileceğimiz doğru işlerle onları temsil etmemiz gerekiyor.”
“Ben Düzce’ye sahip olduğum mesleki disiplinle faydalı olmak istiyorum”
Şehir plancısı olmasının Düzce’ye neler katacağını da aktaran MHP Belediye Başkan Aday Adayı Celal Kasapoğlu, şöyle konuştu:
“Ben Düzce’ye sahip olduğum mesleki disiplinle faydalı olmak istiyorum. Düzce’nin birçok sorunu var. Bizim bir şehir plancısı gözüyle baktığımda temel problem plansızlık. Mevcut planlarımız var ama bu planların işletilmesinde ciddi anmada eksikler var. Biz şehir planlama dediğimizde sadece fiziki bir planlama anlıyoruz. Maalesef yerel yönetimlerin başında bulunan insanlarda böyle ele alıyor.Fakat biz bu işi bilimsel metotlarıyla ele aldığımızda sosyal ekonomik boyutunu, belediyenin kendi içindeki yönetsel anlayışını, aynı zamanda fiziksel planlamayı da birlikte değerlendirmemiz gerekiyor. Bizim Düzce’yi planlamamız için önce Düzce’yi bilmemiz gerekiyor. Sahip olduğumuz potansiyellere göre de Düzce’nin kent kimliği ne olmalı, lokomotif olarak hangi potansiyelimi odak noktaya koyacağım, odak noktama koyduğum potansiyelle nasıl bir kimlik oluşturacağım. Onu planlamam gerekiyor. Düzce’de birçok sorun sayabiliriz. Bizim yapacağımız gereken şey, şehir plancısı olarak kente ne kazanımlar elde edebiliriz arayışını ortaya koymak ve vatandaşa anlatmak.”
“Ben bu göreve ciddi olarak talibim”
MHP’den aday adayı olan isimler arasında kendisini ön plana çıkartan ve aday olmasını sağlayacak kriterleri anlatan Kasapoğlu, şöyle konuştu:
“Benim aday adayı olarak sahaya çıkmak için önce kendimce tatbik etmem gereken işleri yapmış olmam gerekiyor diye düşünüyorum. Aday olarak sahaya çıktığımızda ne yapmamız gerekiyor? Bana göre, öncelikli olarak parti içerisinde samimiyetimizi ortaya koyacak işler yapıyor olmamız lazım. Çeşitli dönemlerde aldığım görevler bu misyonu tamamlar nitelikte. Parti içindeki teşkilatlar bazında belli bir mutabakat sağlamak gerekiyor. Vekil adaylığı dönemimde vatandaşlarla olan ilişkimi kuvvetlendirdiğime inanıyorum. Onun haricinde teşkilatlarla olan diyaloglarımızı geliştirdik. Bu maddeyi de tamamladığımı düşünüyorum. Onun dışında başarılı olmak istiyorsak genel manada sadece bizim partimiz değil diğer siyasi görüşteki insanların da oy vereceği potansiyele sahip olmak gerekir. Benim yapım gereği insanlara yapıcı yaklaşmaya çalıştığımı düşünüyorum. İnsanları kaybetmeye değil kazanma yönünde efor sarf ediyorum. Bu anlamda da avantajım olduğunu düşünüyorum. Ben bu göreve ciddi olarak talibim.”
“Kendimi geliştirdim ve gençliğin verdiği enerjiyle çok iyi bir idarecilik ortaya koyacağım”
Öncü Haber ekibinin sokağa çıkıp vatandaşa sorduğu “Celal Kasapoğlu”, Düzce’de karşılık bulmasına karşın genç olduğu yönünde eleştirilere maruz kaldı. Kasapoğlu o iddialara şöyle yanıt verdi:
“Ben genç olmanın tam tersine çok büyük avantaj olduğunu düşünüyorum. Ben, farklı ilçelerde belediyeciliğin ve şehir planlanmanın her etabına kadar birçok işlerde görev aldım. Bu anlamda zaten genç dendiğinde, altında yatan tecrübe. Benim geçmişim zaten bu gerekli tecrübeyi sağlar nitelikte çalışmaları içinde barındırıyor. Gençlik bu enerjiyi aslında Düzce’ye harcamak için bir avantaj. Ben bu anlamda kendimi geliştirdiğimi bildiğim için gençliğimin verdiği enerjiyle, bu birikimi harmanladığımız takdirde çok başarılı bir idare anlayışı ortaya koyacağıma inanıyorum.”
Aday gösterilmesi takdirde vatandaşların kendisine neden oy vermesi gerektiği sorusuna ise Kasapoğlu, şu yanıtı verdi:
“Öncelikli olarak her şeyden önce önem verdiğim şey samimiyet. Ben 3.sıra milletvekili adayı olduğumda da zaten kimseye el sallamak istemiyordum, herkesi kucaklamak, insanlarla diyalog kurmak istiyordum. İnsanlar için bana göre en önemli şey samimiyet. Bunu zaten insanlar sahaya çıktığımızda hissediyor diye düşünüyorum. Çünkü son derece açık bir yürekle ben kendimi ifade etmeye çalışıyorum. Bizim zaten proje ortaya koymamız gerekir, bu insanların oy vermesi için ciddi bir sebeptir. Uzun yıllardır maalesef Düzce siyasetinde vatandaşın özlediği şey yöneticilerle birlikte olmak. Yönetimde söz sahibi olabilmek. Ben öncelikle ben bunu sağlayacağıma söz veriyorum. Bunu sağlarsak yönetimsel olarak başarılı olacağımıza inanıyorum.Projelerimizi de üreteceğiz ama vatandaşın özlediği şey samimiyet. Biz kendimizi ifade ettiğimiz herkeste karşılık bulacağımıza inanıyorum.
“Belediye ayrıcalıklı bir grubun değil, herkesin temsil edildiği bir yer olacak”
Öncü TV’nin sosyal medya hesabından gelen soruları da yanıtlayan Kasapoğlu, bir izleyicinin “Kadınların yerinin belediyede nasıl olacağı” sorusuna ise şöyle cevap verdi: “Sadece kadınların değil esasında. Tabii ki kadınların yeri tartışılmaz. Biz şimdi yıllarca şunu gördük. Belediyeler seçildikten sonra maalesef seçildikten sonra oluşturulmuş bir ayrıcalıklı grubun belediyesi gibi idare edildi. Biz bunu yapmayacağız. Toplumun her kesiminin kendini temsil edebildiği, varlığını hissettirebildiği bir anlayış ortaya koyalım istiyoruz. Bunu belediye meclisi ile de sınırlandırmamamız gerekir. Alternatif meclisler kurulabilir. Sadece kadınlar değil her kesin söz sahibi olmasını ve herkesin temsil edildiğini hissetmesini istiyorum.”
“Alan seçimi ile alakalı doğru bir çalışma yapılması gerekiyor”
Yine bir başka izleyicinin “Çöp sorununu nasıl çözeceksiniz?” sorusunu da yanıtsız bırakmayan Kasapoğlu, şu ifadelere bulundu:
“Çöpün depolanması ve imhalanması konusunda uzun yıllardır çözüme kavuşamadık. Doğru örnekler elbette var. Bu doğru örneklerin Düzce’ye uyarlanması adına çeşitli çalışmaların yapılması gerekiyor. Bizim malesef örnek incelemememiz sadece gidip incelemekle kaldı. Bizim yapacağımız önce alan analizi yapmak olacak. Alan seçimi ile alakalı doğru bir çalışma yapılması gerekiyor. Çöpten artık para kazanılmaya başlarken, bunu ekonomik anlamda döngü haline getirme başlarken biz hala işi en ilkel boyutuyla çözmeye çalışıyoruz. Düzce ölçeğindeki bir kentin modern bir tesise kavuşması gerekiyor.
“Doğru işletilen bir belediyenin borcu olacağını düşünmüyorum”
“Yenisini yapacağız, demek çok kolay ama kaynak içinde çalışılması gerekiyor.” diyen Kasapoğlu şöyle devam etti:
“Belediyenin ekonomik olarak ne kadar zor durumda olduğunu biliyoruz. Doğru işletilen bir belediyenin borcu olacağını düşünmüyorum. Belediyelerin elinde ciddi kaynaklar mevcut ve doğru işletildiğinde açık vermesi mümkün değil. Bizim Isparta Belediyesi gibi çok güzel bir örneğimiz var. Kendisinden çok daha büyük olan illere kıyasla 4-5 katı bütçe oluşturarak neredeyse İller Bankası’ndan kredi almadan kendisini çeviren ender belediyelerden bir tanesidir.”
“Raylı sitemin şehre kazandırılması yönünde çalışmalarım olacak”
Düzceli vatandaşların hayali olan raylı sistem hususunda da çalışmaları olduğunu bir başka izleyicinin sorusuna verdiği yanıtla açıklayan Kasapoğlu, şunları kaydetti:
“Bu konuyla alakalı çok öncesinden hazırladığım projem var. Düzce’deki ulaşım sorunlarının genel manası ile tanımı ve bunlara yönelik ne gibi çözümlerin geliştirilmesi gerektiği ile alakalı. Raylı sistemler her şehre kazandırılması gereken topografyası uygunsa ulaşımlardan biri. Düzce’mizde de bir tramvay hattı var fakat dekoratif amaçlı bir kent mobilyası olarak kaldı. Bunu fonksiyonel hale getirmek gerekir. Bunu belki tek dönemde yapamayız ama en azından etaplayıp raylı sitemin şehre kazandırılması yönünde çalışmalarız olacak.”
“İlk iş, deprem öncesi müdahale görmemiş riskli stoğu”
Düzce’nin sorunlarını aktararak, projelerini sıralayan Kasapoğlu, şu ifadelerde bulundu: “İlk müdahale edilmesi gereken kent merkezinde, özellikle ekonomik potansiyeli yüksek olan bölgelerde kümeler halinde bulunan deprem öncesi müdahale görmemiş riskli stoğu. Önce buna el atmamız gerekiyor. Ulaşım da, çöp sorunu da çok büyük problem olarak duruyor. Ama benim müdahale etmek istediğim konuların başında geliyor. Bu gibi yapılar sadece fiziki açıdan bir sorun teşkil etmiyor. Aynı zamanda sosyal sorunları da beraberinde getiriyor. Madde kullanımı bu işi yapan insanların meskeni haline gelmiş durumda. Ekonomik olarak baktığımızda bu alanlardaki ticarethanelerin çok verimli çalışamadığını görüyoruz.Bu sadece kentsel dönüşüm, yıkıp yeniden yapmak değil. Biz hep bunu gördüğümüz için dozerleri, kepçeleri sokup yıkmaktan ibaret değil sadece statik anlamda riskli olan yapılar için olabilir. Kentsel dönüşümü canlandırma gibi farklı müdahale araçları da var. Bunlardan en uygunlarının seçilmesi ve çalışmaya yön verilmesi gerekiyor.
“Ulaşımın da içinde olduğu bir şehir planı”
Ulaşımla alakalı, mevcut sorunlarımız kapasite, kalite, otopark ve kademelenme alanlarında sorunlarımız var. Bunları bütüncül olarak ele alacağımız bir şehir planlaması geliştireceğiz. Çöp konusunda yeni bir tesisleşme modelini nasıl sağlayabiliriz, onun uygulamasını gerçekleştireceğiz.
“Kente yeni kazanımlar getireceğiz”
Bunun haricinde sorun gidermeye yönelik değil, kente yeni kazanımlar nasıl sağlayabiliriz anlayışında olan çalışmalarımız da var.
“Benim en büyük hayallerimden biri ekonomik gelir getirici fonksiyonlara sahip bir park”
Düzce gerçekten sporcu rezervi bakımından çok zengin bir il. Futbol basketbol değil, mücadele sporlarında da çok başarılı sporcular yetiştirebilen bir il. Benim bunu bir üst seviyeye taşıma projem var. Bu da, elimizde verimli bir rezerv varken, bunları daha iyi işlemeye yönelik mekansal organizasyonları gerçekleştirmemiz gerekir. Farklı spor branşlarının aktif şekilde yapıldığı, yerli halkın kullanabildiği, çeşitli festival ve etkinliklerin yapılabildiği, sadece Düzce değil bölgeye hizmet eden, zamanla ulusal boyutta spor parkı yapmak istiyorum. Bu aynı zamanda belediye için ekonomik anlamda gelir getirici fonksiyonlara sahip bir park olacak. Benim en büyük hayallerimden biri de bu.”
“Düzce’nin sosyal hayatına katkı sağlayacak çalışmalarımız olacak”
Düzce’nin sosyal hayatına da katkı sağlamak adına çalışmalarının olacağını kaydeden Kasapoğlu, Çok önceden oda tiyatroları vardı. Çok yaygındı ve tercih noktasında belli seviyelere ulaştığını söyleyebilirim. İnsanların kültürel faaliyetlerini çeşitlendirebilmek adına belediyenin hizmet sahası içine dahil edebilecek çalışmalarımız olacak. Sosyal aktivite kapsamına girebilecek birçok iş var” dedi.
“Toplumsal faydayı gözeten her çalışma için yatırımcı sağlanabilir”
İstanbul ve Ankara gibi iki metropol arasına sıkışan saklı cennet Düzce’nin gün yüzüne çıkartılması adına
Gelişemeyen il pozisyonundan bir türlü çıkamadık. Bunun için Düzce’deki yatarım kaynaklarını harekete geçirmemiz lazım. Düzce yatırım yapılmayacak bir il değil. Toplumsal faydayı gözeten her çalışma için yatırımcı sağlanabilir. Bu yatırımlar Düzce’ye geldikçe değeri git gide yükselecektir. Düzce olarak çok zaman kaybettik. Biz istiyoruz ki olabildiğince bu işi metotlarına uygun yapalım. Bu işin odak noktasına Düzce halkının çıkarlarını koyalım. Çünkü, kaynak kullanımlarında çok ciddi şikayetler var.”
Düzcespor’un sadece 1 yıllık planlarla idarece edilecek kulüp olmadığını da kaydeden Kasapoğlu, Düzcespor’un kendi ekonomisinin kurulması ve Düzcespor’a yeni bir kimlik oluşturulması gerektiğini söyledi.
“Dursun Bey, belediyecilik anlamında yeterli değil”
Düzce Belediye Başkanı Dursun Ay’ın görev süresinin kısıtlı olması nedeniyle kendini ifade etme fırsatının olmadığını belirterek, “İnsan olarak iyi bir insan. Fakat Belediyecilik anlamında çok yeterli bulmuyorum. Yaptığı bir takım uygulamalar var. Düzce’nin gelişim için yeterli nitelikte çalışmaları oldu diyemem” diye konuştu. Kasapoğlu ayrıca Düzce’de tarım odaklı turizm alanında çalışmalarının olacağını söyledi.
“Önce tasarruf; sonra yatırım”
Düzce Belediye Başkanı Dursun Ay tarafından, 300 milyon TL olarak açıklanan belediyenin borcunun yönetimine ilişkin de bir değerlendirmede bulunan Kasapoğlu, şu ifadelerde bulundu:
“Önce gelir-gider kalemlerini tespit etmemiz gerekiyor. En mantıklı mücadele biçimi tasarruftur. Tasarruf tedbirlerini almamız gerekiyor. Belediyenin ekonomik kaynaklarının kullanımı ile alakalı bir takım eleştiriler söz konusu. İsraf olarak nitelendirilen uygulamalar söz konusu. Mevcut durumu analiz etmemiz gerekiyor. Kaynak sağlanması adına yatırımlar yapılmalı belediye tarafından. Önemli olan, sahip olduğumuz potansiyeli nasıl ekonomik gelire dönüştürebiliriz, bunun öncesinde de ne gibi tasarruf tedbirleri alabiliriz.”
“Maldan beklenen itibar, malın ömrü kadar”
Bir izleyicinin sorduğu “Belediyenin kiraladığı araçların fazla değil mi?” sorusuna da yanıt veren Kasapoğlu, “Hepsi fazla, hepsine bakacağız. Şunu düşünmüyorum, giydiğim kıyafetlerin, bindiğim arabanın beni çok doğru temsil edeceğine ve anlatacağını düşünmüyorum. Beni anlatan şeyler insanlarla kurduğum diyaloglara bağlıdır. Maldan beklenen itibar, malın ömrü kadar” şeklinde konuştu.
“Özlü aday olmadı, gönülsüz gönül belediyeciliği yapılmaz”
AK Parti’nin Belediye Başkan Adayı Faruk Özlü’ye ilişkin bir değerlendirmede bulunan Kasapoğlu, “Liderimiz gerçekten haklı ve yerinde bir söylemde, uyarıda bulundu. Faruk Özlü ciddi bir aday. İnsanlar tarafından sempatik bulunan, kariyer olarak önemli görevlerde bulunmuş bir aday. Şu anda AK Parti, “Gönül Belediyeciliği” ile yola çıkmışken, Faruk Özlü aday adaylığı müracaatında bulunmadı esasında. Gönülsüz gönül belediyeciliği yapılmaz. Biz bu işe gönüllü olarak sahaya çıktık. Birikimlerimizin olduğunu da düşünüyorum” dedi.
“İnsanlara çözüm üretmekle mutlu olduğum için bu göreve talibim” Son olarak,
“Düzce adına çalışmak için konumum ve gücüm ölçüsünde faydalı olmaya devam edeceğim” diyen MHP’nin Belediye Başkan Aday Adayı Celal Kasapoğlu, şöyle konuştu: Ben bir gün bir yerlere gelebilirim, gelmeyebilirim de. Benim niyetim ve anlayışım önemli. Belediye başkanlığına bize çok daha etkin bir çalışma alanı sunacağı için talip oluyoruz. Ben güçlü olmak isterim maddi ve manevi olarak. Çünkü ne kadar güçlü olursam insanlarla bunu paylaşma fırsatım çok daha fazla olur. Benim inandığım değerler, benim dünya görüşüm gereği mutlu olduğum iş bu. Bunun gerçekten çok büyük bir samimiyetle söylüyorum. İnsanlara çözüm üretmekle mutlu olduğum için talibim. Bana fırsat verilirse, toplum için çalıştığımı hissettirmek istiyorum.”
Kaynak: Öncü RTV
