Öncü TV Haber Müdürü Canan Üstüner’in hazırlayıp sunduğu “Güne Merhaba” programına konuk olan Düzce Belediyesi iştiraki BELKA Genel Müdürü Erdem Yılmaz, kendisine yöneltilen tüm sorulara açık yüreklilikle yanıt verdi.
Öncü TV ekranları ile birlikte 100.2 Radyo Öncü, 105.1 Radyo Özgür ve 102.1 Radyo Öğüt ortak yayınlanan “Güne Merhaba” programı, Düzceliler tarafından ilgi ile takip edildi.
“BELKA ŞİRKETİNİN HİÇBİR GELİRİ YOK”
Merak edilen birçok konuya “Güne Merhaba” programında açıklık getiren Yılmaz, sayıştay raporlarında da yer alan BELKA şirketinin sermaye arttırımı konusuna “Bizim hiçbir gelirimiz yok” diye cevap verdi.
“VERGİ BORÇLARIMIZI SIFIRLADIK”
Yılmaz, BELKA’nın belediyenin insan kaynakları şirketi olduğunu ve personel ihtiyaçlarını karşıladığını hatırlatarak, “Her ayın sonunda insan kaynakları olarak belediyeye kestiğimiz toplam personelin maaşı ile alakalı fatura kesiyoruz. Onu da belirli bir oranda kar oranı ile kesiyoruz. Bizim ayakta durmamamızın nedeni de bu. O dönem de yapılmış, ama belediyenin bütçeleri oluştu, yetişmediğinden bazıları avans olarak çıkmış, akabinde de ben faturalarımı kesmişim, belediye bana borçlanmış. Bunu da sermaye borçlanması ile yapıyor, başka türlü yapamıyor. Sermayeyi de tamamlamayı yapmışız, 2025 yılında ve bu sorunu ortadan kaldırdık. Aynı zamanda bunları yaparken, bizim geçmişten kalan vergi borcumuzu bitirdik. Sigorta borçlarımızın yüzde 50’sini ödedik, geriye kalan yüzde 50’lik kısmını da taksitlendirdik ve ödüyoruz düzenli bir şekilde. Şu anada BELKA şirketinin hiçbir borcu yok. Taksitlendirilmiş sigorta borcumuz var, onu da düzenli ödüyoruz. Onu da Bakan Bey en kısa zamanda ödeyeceğimizi söylüyor zaten. İlk kaynak bulduğunda, biz bunları ilk fırsatta ödeyeceğiz. Şu anda yapılan işlemlerin hiçbirisinde bir hata yok. Yani kesinlikle bir kamu zararı yok. Bakan Bey böyle bir şeyi asla kendisi telaffuz etmez, ettirmez de” ifadelerini kullandı.
“ÇALIŞMAYAN KİŞİNİN ARTIK BELEDİYEDE İŞİ YOK”
Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü’nün talimatıyla Düzce Belediyesi ve iştirak şirketlerinde personellere yönelik ayıklama döneminin başladığını ilk kez kamuoyuna duyuran Yılmaz, Başkan Özlü’nün çalışmayan personel konusunda kendilerine “Çalışmayan gidecek” talimatını verdiğini kaydederek, “Çalışmayan kişinin artık belediyede işi yok. Bakan Bey en son yaptığı toplantıda, net bir şekilde ifade etti, ‘çalışmayan gidecek.’ Çalışmayanın tespitini yaptığımızda disiplin kurulu kararı ile atıyoruz, bunu net söylüyorum. Herkes çalışacak, o devir bitti. Gerçekten emek harcayan, ciddi şekilde emek harcayan işçilerimiz var. Artık kartlı sistem başladı. Girişi ve çıkışlar kartla takip ediliyor. Mesai sisteminde de şöyle; hiçbir şekilde bizde mesai yapmayan personele, bizde mesai ücreti ödenmiyor. Bunu net ifade ediyorum. Çünkü biz ciddi bir mekanizma kurduk, bunu denetliyoruz. Hafta sonu çalışmalarını bile hiç kimsenin haberi olmadan takip eden bir sistemimiz var. Hafta sonu Bakan Bey sahaya çıktığında, sadece gezmeye çıkmıyor. Bunları kendisi de görüyor, yine bunları gerektiği yerde not ediyor. Yani bizi çalıştırırken, kendisi de çalışıyor aynı zamanda” ifadelerine yer verdi.
“YENİ BELEDİYE BİNASI DÜZCE’NİN İL OLDUĞUNUN GÖSTERGESİ OLACAK”
Yıkımı devam eden Düzce Belediyesi eski hizmet binası konusunu da gündeme alan Yılmaz, konuşmasını şu şeklide sürdürdü:”
Eski belediye binasının yıkımı öncesinde, personellerimizi farklı bölgelere göndermiştik. Ama şu anada sistem oturdu. Bizim Düzce’ye yakışır bir belediye binası inşa edecek inşallah Bakan Bey… Bu bina bir il olduğumuzun göstergesi olacak. Eski binada gerçekten ciddi sorunlar vardı. Bunu net söylüyorum; Düzce için her şey daha güzel olacak. İnsanlarda şöyle bir algı var Düzce’de; belediyeye sataşırsak, belediyeyi karalarsak, gündemde kalırız. Böyle bir şey yok, biz bu şehirde yaşıyoruz, bizim de çoluk – çocuğumuz var. Onun için, eleştiri yapılırken, ben dikkatli yapılması taraftarıyım. Bugün ben bu koltukta oturabilirim, ama yarın beni eleştiren de bu koltukta oturabilir.”
“BELEDİYENİN EN KOLAY ELEŞTİRİLEBİLECEK YERLERİ ŞİRKETLERİ”
Sayıştay raporu ile birlikte şirketler üzerinden Düzce Belediyesi yönetimine yapılan eleştirilere yanıt veren Yılmaz, şu ifadelere yer verdi:
“Belediye Meclis Üyeleri, sayıştay raporu ile ilgili gelip bana her şeyi sorabilir, ben de buna açık yüreklilikle cevap verebilirim. İstiyorlarsa meclise davet ederler, mecliste konuşurum. Benim böyle bir kaygım yok, hiçbir şirket genel müdürünün de böyle bir kaygısı olduğunu düşünmüyorum. Meyve veren ağaç taşlanır. Belediyenin en kolay eleştirilebilecek yerleri de şirketler. Şirketlerin oluşumu, o kadar kolay değildir. Dışarıdan da bir şirket kurduğunuzda bir bocalama süreci, bir ayakta durma süreci, gelişme ve büyüme süreci vardır. Belediyenin şirketleri de aynı şekilde. Bakan Bey’in bu konuda kesin vurguladığı bu düzenlemeler yapıldıktan sonra, her bir şirket net bir şekilde kendi ayaklarının üzerinde duracaktır ve ben buna yürekten inanıyorum. Kendi yönettiğim şirketlerde de böyle olacağını garanti ediyorum.
“SAYIŞTAY’IN ORTAYA ÇIKARTTIĞI HER BULGUYU DÜZELTTİK”
Yılmaz, yine sayıştay raporlarında yer alan BELKA şirketine ait envanter veya demirbaşların belediyenin farklı birimlerinde kullanılmasına yönelik, şu açıklamalarda bulundu:
“Belediyede çalışan bin 200 kişi zaten BELKA şirketinin personeli. Örnek veriyorum; orada yazmış mesela, buz dolabı personele verilmiş. Evet o buz dolabını ben kendime aldım ve kazı alanına verdim. Yazın sıcağında arkeoloji kazı alanında çalışan arkadaşlar suyunu, ya da içeceğini soğuk içsin diye verdim. Ama ürün benim, yani BELKA şirketinin, faturası bende. Ben onun kullanım hakkını veriyorum, orada o işi bittiğinde de o ürünü alıyorum. Örnek veriyorum; bir projeksiyon cihazım var, basın birimi kullanıyor. Ama bu projeksiyon cihazı benim, ben kendi ofisimde kullanıyorum. Basın biriminin böyle bir ihtiyacı doğduğunda, kendi projeksiyon cihazımı onlara vermişim. Ama ben de kayıtlı, ben onlara kullanım hakkını veriyorum. Yani burada kötü niyetle yapılan asla bir şey yok. Bir de şu var; mesela belediyenin muhasebe birimi benden personel istiyor, yardım amaçlı. Ben de farklı periyodlarla boşta olan personelimi, oraya görevlendiriyorum. Bunun görevlendirme yazısını da yazıyorum. Bu görevlendirme yazılarını da ben sayıştaya verdim zaten. Ama sayıştay diyor ki; hayır sen personelini görevlendiremezsin, sen özel bir şirketsin diyor. Yani o personelin orada çalıştığı süreyi BELKA fatura etsin diyor. Yani burada sen tacir gibi davranmalısın, özel şirketsin diyor, ama farklı bir yerde ise ‘sen kamu şirketisin’ diyor. Görüş farklılıkları ortaya çıkıyor. Ama biz sayıştayın bize not ettirdiği, yazdığı her bulguyu düzelttik.”
“GÜVENLİK SORUŞTURMASINDAN GEÇEMEYEN HİÇ KİMSEYİ İŞE ALMAYACAĞIZ”
Bundan sonra Düzce Belediyesi ve bağlı şirketlerinde işe başlayacak personellerle ilgili güvenlik soruşturması kararı alındığını söyleyen Yılmaz, “Biz bunu düşünürken, yine kendimiz ve arkadaşlar o dönemde özel şirket mantığı ile hareket ediyor. Fakat, sayıştay bize bunu söyledikten sonra, yani söylediği gün itibari ile biz arşiv soruşturması yapmaya başladık. Emniyete bununla ilgili yazımızı yazıyoruz. Oradan gelen cevaba göre de alımlarımızı gerçekleştiriyoruz. Şu anda güncel olarak zaten, sayıştaya da geldi, kesinlikle arşiv araştırması olmadan personel alımı kamuya asla yapılmayacak. Daha önceden bu durum esnekti. Biz bunu zaten yaklaşık 7 aydan beri, aynı sayıştayın yazdığı geçerli arşiv soruşturmasını emniyetten yapıyoruz. Bununla ilgili şöyle bir şey de ifade edeceğim; Şirketimiz Emniyet Genel Müdürlüğü’nün KBS sistemine kayıtlı online olarak. Tüm personellerimizin işe giriş ve çıkışını bildirimini bu sistemden sistematik olarak yapıyoruz. Sayıştayın isteği de emniyete işe almadan önce bildirilmesi, yaklaşık 20 gün sürüyor. Hatta bu konu ile ilgili de emniyet müdürümüzle sonuçların daha erken alınması için görüşüldü. Burada da gayri resmi ya da bir açık arayıcı ya da suçlayıcı herhangi bir şey yok. Bu tamamen iyi niyetle yaptığımız bir iş. Ama şuan itibari ile emniyetten herkesin geliyor. Sayıştay da şöyle diyor; ‘devlet memurluğuna alacakmış gibi personel alımı yapacaksınız’ diyor. Oraya personel alırken, örnek veriyorum; nitelikli dolandırıcılık yapmış birisini sen işe alamazsın diyor. Biz de bu şekilde hareket ediyoruz” ifadelerine yer verdi.
“TÜM PERSONELLERİMİZİN MAAŞLARI VE MESAİLERİ ZAMANINDA ÖDENİYOR”
Düzce Belediyesi ve şirketlerde çalışan personellerin maaş ve fazla mesailerinin zamanında ödendiğini duyuran Yılmaz, “Tüm personellerimiz kesinlikle maaşlarını düzenli alıyor. Düzenli almasa zaten basında hep yer alırız. Ben 5 yıldan beri buradayım, bir yılda öncesi var. Sayın Bakanım göreve başladıktan sonra burada hiçbir maaş gecikmesi yaşanmadı. Şuan da personele fazla mesai ya da maaş borcumuz yok. Hep zamanında ödedik. Zamanında ödemek için de çok çaba harcıyor ve ben burada tüm işçiler adına Bakan Bey’e teşekkür ediyorum. Her ayın 11 olduktan sonra, bunu en iyi bilecek Okan Özkasap ve benimdir, Bakan Bey’in uykuları kaçıyor. Biz tüm ödemelerimizi düzenli yapmaya çalışıyoruz. Bunun dışında esnalara da düzenli ödeme yapmaya çalışıyoruz. Elimizden geldiğince, hiç kimseyi mağdur etmeden, düzgün bir şekilde hareket etmeye çalışıyoruz. Ve şunu söyleyeyim; şehri yeniden yapılandırıyor Sayın Bakan. Bu masrafların, bu zahmetin gerçekten çok büyük yükümlülüğü var. Elimizden geldiğinin fazlasını yapmaya çalışıyoruz. Ben Düzce halkından şunu rica ediyorum; bu belediyede çalışanlar sizin tanıdıklarınız, sizin arkadaşınız, sizin akrabanız. Bizi eleştirirken, biraz ellerini vicdanlarına koyup eleştirsinler” açıklamasında bulundu.