Ramazan Ayı’nda uzun süreli açlık oluşan vücuda, iftarda ve sahurda nasıl besin alınması gerektiğini Diyetisyen Serpil Hürsgünel Öncü Haber ekibine anlattı. Günde en az iki öğün beslenilmesi, yani sahur ve iftarın yapılması ve bir de ara öğün yapılmasını söyleyen Hürsgünel, tatlı tüketiminin haftada en fazla 1-2 gün olması gerektiğini dile getirdi.
Ramazan Ayı’nda nasıl beslenmeliyiz sorusuna Hürsgünel şöyle cevap verdi:
“Ramazan Ayı aslında ruhen ve bedenen vücudumuzun arınma dönemidir. Bu dönemde vücudumuz için bu fırsatı değerlendirip sağlıklı beslenerek bir süreç geçirmemiz gerekiyor. Günde en az iki öğün beslenmeliyiz; sahur ve iftar olmak üzere. Bir ara öğünle de tamamlamamız gerekiyor.”
İftarda çorba ve salatadan sonra 15 dakikalık ara verilmesi gerektiğini söyleyen Diyetisyen Hürsgünel, sözlerine şöyle devam etti:
“İftar bizim açlık dönemimizin en pik yaptığı dönemdir aslında. O yüzden fazlasıyla yemeğe eğilimli bir dönemdir. Bu yüzden yavaş yavaş beslenmeliyiz. Önce su ve hurma gibi şekerimizi yavaşça yükseltecek bir besinle başlanır. Daha sonra da çorba ve salatayla devam edilir. Önemli nokta şu; çorba ve salatadan sonra 15 dakikalık bir ara vermemiz gerekiyor, vücudumuzun kendine gelmesi, sakinleşmesi ve kan şekerimizin toparlanması için. Daha sonra da az yağlı bir et yemeği ya da bir sebze yemeğiyle öğünümüze devam etmeliyiz. Önemli olan bir diğer nokta da sıvı alımının yapılması.”
“Sebzeye ağırlık vermek sindirim problemlerine engel olmak adına önemli”
“Haftada en az iki gün et yemeği olabilir, diğer günleri de sebze yemeğiyle desteklemeliyiz. Türkiye’nin coğrafyası sayesinde sebze çeşitliliğimiz çok fazla, bu konuda çok şanslıyız. O yüzden de sebzeye ağırlık vermek hem bağışıklığımızın güçlenmesi adına hem de sindirim problemlerine engel olmak adına daha önemli.”
Tatlı tüketimi için ise:
“Kan şekerimiz hızlı düştüğü için uzun süreli bir açlık yaşıyoruz. Tatlı eğilimimiz çok daha fazla oluyor ve genellikle de kültürümüz gereği şerbetli tatlılara daha fazla ağırlık veriyoruz. Ancak beslenmemizin sağlıklı yönüne baktığımızda ise meyve, meyveli tatlılar ya da sütlü tatlıları tercih etmek çok önemli. Haftanın en fazla 1-2 gününde sütlü tatlıları ya da meyveli tatlıları tüketmeliyiz, diğer günlerinde meyve tüketmeliyiz. Yemekten 1-2 saat sonra tüketilmesi bizim için en uygun dönem oluyor aslında.” diye söyledi.
“Sahur öğününde, proteinden zengin besinlerle desteklemeliyiz.”
Sahurda günümüzde zaman daraldığı için, uykusuzluk problemi yaşandığı için sahuru atlamayı tercih eden kişiler olabiliyor. Ama biz kesinlikle sahurun yapılması taraftarıyız. Bir bardak suyla geçiştirilmesi ya da hiç yapılmaması, zaten 14 saat süren bir açlığı 20 saate kadar çıkarıyor. O yüzden mutlaka sahuru normal öğünlerimizdeki kahvaltı öğünü yerini koyarak önceliğimizi kahvaltı şeklinde yapmayı tercih etmeliyiz. Bizi gün içerisinde hızlı acıktırmayan proteinden zengin besinlerle desteklemeliyiz. Bunlar nelerdir; önceliğimiz en kaliteli protein kaynağımız yumurta, bir haşlanmış yumurta ve yanında kahvaltılık besinlerle yapılabilir. Eğer yemek tercih edilecekse de çorba, salata ve zeytinyağlı sebze yemekleri gibi yemekler tercih edilmeli. Gün içerisinde bizi susatabilecek kızartmalar, aşırı yağlı ve aşırı tuzlu yiyeceklerden sahur öğününde mutlaka uzak durmamız gerekiyor.
“Su tüketmemiz, ayran, komposto, maden suyu gibi sıvılarla desteklememiz çok önemli.”
Sahur ve iftar dönemindeki o susuzluğumuz gün içerisinde bize halsizlik, yorgunluk, baş ağrısı ve baş dönmesi gibi sağlık problemleri çıkarabileceği için mutlaka iftar ve sahur arasında kişiye göre değişmekle beraber ortalama yaklaşık 8-10 su bardağı kadar su tüketmemiz ve bunun yanında da ayran, komposto ve maden suyu gibi sıvılarla da desteklememiz çok önemli.
Uzun süre tokluk sağlayan besinler için:
“Süt, yoğurt, peynir en kaliteli protein kaynaklarımızın başında gelir ve bize uzun süre tokluk sağlayan besinlerdendir. Sindirim sistemimizi de gün içerisinde korumamız gerektiği için bol lifli gıdalardan da destek almalıyız. Bunlar nelerdir; sebzeler, meyveler, kuru baklagiller bunun gibi gıdalar proteinden zengin ve lifli gıdalar bize gün içerisinde hem çok daha uzun süre tokluk oluşturur hem de sindirim sistemimizin korunmasını sağlar.” cevabını veren Diyetisyen Serpil Hürsgünel, Ramazan Ayı’nda nasıl beslenilmesi gerektiğini anlattı.
