MAMÜL ÜRETMEK MALLİYETTİR HAVAYA SALAMAYIZ
Yığılca da yapımına başlanana Ağaoğlu Şirketleri Bünyesinde 200 milyon dolar yatırımla gerçekleşecek fabrika inşaat sahasında inşaat tüm hızıyla sürüyor. İnşaat sahasına giren Malumat Haber Yazı işleri Müdürü Sadullah Ünsal Ağaoğlu Şirketlerinden YD Madencilik Yatırım Sorumlusu Murat Çimen İle görüştü. .
Düzce Kamuoyunda doğal dengeye bozacağı ve çevreye toz salacağı iddialarını cevaplayan Çimen” Biz bu söylemleri anlamakta güçlük çekiyoruz. Öncelikle şunun bilinmesi lazım. Çevreye toz salma iddialarını anlayamıyoruz. Biz mamülü üretmek için maliyet harcayacağız. Milyonlarca dolar yatırım yapıp üreteceğimiz çimentonun doğaya salmamız ekonomik olarak kayıptır. Biz en son teknoloji olan torbalama filtreleme sistemi ile ürettiğimiz yarı mamülü çimentoya çevireceğiz. Bugüne kadar mevcut kurulan ve bilinen teknolojinin en gelişmişini Yığılcada kurulan fabrikada kullanacağız “ dedi.
NEDEN YIĞILCAYA YATIRIM YAPILIYOR BURAYA YATIRIM NE KADAR İSABETLİ
Yığılca’nın neden tercih edildiğini açıklayan Murat Çimen “ Burası Ankara ve İstanbul’un tam ortasında. İnşaat işlem hacminin en yoğun olduğu iller. Ereğli limanı yakın. Hani diyorlar ki dağın başında ne işleri var burada gömü için geldi diyorlar. Şu ana kadar yapılan yatırım belli. Ne kadar gömü olabilir ki. Şimdiye kadar yapılan maliyeti karşılasın. Buraya kurulmasının en büyük avantajı Pazar ve hammadde tedariğidir.Bu alan o konsepte uygun alan olduğu için yatırımcı tercihini Yığılca’dan yana yapmıştır” dedi.
ÇİMENTO FABRİKALARI HAMMADDENİN OLDUĞU YERE KURULUR
Hammaddenin yakınlığının ekonomik olarak bir kazanç olduğuna dikkat çeken Çimen” Nuh Çimentoya bakınız. Dağın hemen dibine kurulmuş. Bizim fabrika alanı ile hammadde sahası 600 metre gibi mesafede. Bolu Çimento ve Nuh Çimento 1960 yıllarında kurulmuş. Bizimde yaklaşık yüz yıllık bir hammadde rezervimiz var. Bizim yatırımımız uzun yıllar sonra maliyetini karşılar. Kullandığımız teknoloji Avrupa. Bunun % 90 ını Alman % 10 gibi kısmı İtalyan Teknolojisidir diyerek çevre ve doğal dengeye Avrupa’da ne kadar etki varsa Yığılca da da o kadar etki oluşturacağını ifade etti.
YIĞILCA DAGEM PROJESİNE ETKİSİ OLACAĞINI DÜŞÜNMÜYORUZ.
Yığılca arısı ve Dagem Projesi ile ilgili endişelere cevap veren Murat Çimen “ İnşaatımız başlamak üzere. 2019 ortalarına doğru üretime geçmeyi hedefliyoruz. Arıcılık sektörüne gelince ben o sektörü bilmem. Biz buradan bir heyetle Arıcılar birliği Başkanı Ziraat odası başkanı ve muhtarlar birliği başkanı ile birlikte faaliyette olan bir çimento fabrikasını ziyarette bulunduk. Fabrikanın çevresinde ayçiçeği ve buğday yetiştirtiliyordu. Trakya bölgesindeki ziyarete o köyünde muhtarı geldi. Bizim bu bölgeden yaz aylarında arılarını o bölgeye ayçiçeği balı için getirilen bölgeden bahsediyoruz. O Bölgenin arıcılar birliği başkanı da geldi heyetle görüştü. Hatta fabrika sahasında arı kovanlarını olduğunu gördük. Kırklareli Vizedeki arıcılar bilirliği başkanı o sahada kovanlarının olduğunu hiçbir sıkıntı sorun yaşamadığını belirtti. Bunu yerinde tespitini yaşadık. Ayrıca Karadeniz ve bu bölgeden bu günlerde çimento fabrikası sahasına arılarını ayçiçeğinden bal almak için giden yüzlerce arıcının olduğunu biliyoruz. Sahadaki çalışma ve dönüşümü bu şekilde “dedi.
DOĞANIN DENGELERİNİ BOZMAYAN TEKONLOJİ KULLANILYORUZ
Teknolojik olarak torba filtre sitemini kullanacaklarını ifade eden Çimen “ Günümüzde elektronik filtre sisteminden torbalı filtre sistemine geçiyor. Bugün sektör elektronik arıtmadan torbalama arıtmaya geçiyor. Bunun en büyük sebebi havaya salınan çimento tozunu sıfıra yakın seviyeye getirmektir. Ekonomik olarak doğaya salınan çimento ürünü kayıptır. Torbalama sitemde sıfıra yakın bir toz emisyonu mevcuttur. Çimentonun doğaya salınması boşa harcanan elektrik gibidir. Yüksek enerji ile maliyet harcadığın bir ürünü dışarıya kaçırılması hem ekonomik hem de doğaya verdiği zarar akıllıca değil. Elindeki değeri çaldırmak kaybetmek gibi bir şey. “dedi.Torbalı filtre ve çevreye saygılı yatırımımız yaklaşık 20.000.000 dolardır.
DİREKT DÖTRYÜZELLİ KİŞİYE İSTİHDAM SAĞLAYACAK
2019 Yılı ikinci yarısında üretime geçecek fabrikada 450 kişilik direk istihdam sağlanacağına dikkat çeken Çimen” Bölgede kalifiye eleman bulma sorunu yaşayacağımızı düşündük. Ancak zaman içimde gerek mühendislik gerekse kalifiye eleman konusunda bölgede yetişmiş iş gücünün yavaş yavaş oluştuğunu görmeye başladık. Bu yatırımcı içinde çok olumlu umut veren bir gelişme. Bu fabrika 500 kişilik direk istihdamla her ay buraya 450/ 500 kişinin maaşı ilçeye girecek. Yan sanayi ve taşımacılık sektörü ile bugün Yığılca’nın mevcut taşıma nakliye sektörünün beş katı iş gücü ortaya çıkacak. Bunun anlamı da Yığılca’nın kamyon sektörünün beş kat artması demektir. Günlük 7500 tonluk üretim 200 km lik alana nakledilecek. Günlük üç yüz kamyon ve çalışan olarak ekonomiye katkı sağlayacak. Yıllık 5.5 milyonluk nakliye kapasitesinin bölgeye katkılarını zaman içinde hep birlikte göreceğiz. Bugün Yığılca da 100 Kamyonla yıllık 1 milyon tonluk taşıma yapılmaktadır. Bu rakam beş katına çıkacak. Bu istihdamı ve ekonomiye bölge açasından büyük katkı sunacak” dedi.
Çimento Fabrikasında kimyasal atık yoktur. Narkotik imhaları çimento fabrikasında yapılır. Nedeni kimyasal atık olmadığından dır. Havaya toprağa atık yoktur. Tek atığı fabrikada çalışan ve yaşayanların oluşturduğu evsel atıktır. Fabrika atıkları arıtmada ayrışıklıktan sonra sisteme yeniden gelir. O atıktan kalan tozlardan yeniden sistemde çimentoya dönüştürülür. Atık olarak evsel ne atık varsa çimento fabrikasındaki atık odur. Biz burada şu sitemi kuruyoruz online takip sitemi. Bu sistem il çevre müdürlüğüne bağlı bir sitemdir. Tüm veriler anlık il çevre müdürlüğü bilgisayarında anlık görülmektedir. Bacadaki veriler online takip ediyor. Sınır değerler içinde veriler online takip ediyor. Değerler aşıldığında uyarı alıyorsun. Sürekliliği durumunda üretim duruyor. Zaten bu teknoloji ile sınır değerlere ulaşmak aşmak mümkün değil. İddia ediyoruz bir ayda çalışalım Yığılca’daki günlük yanan kömür kadar çevreye zararı olmaz.” Diyerek çevre ve doğa olarak endişe edenlere endişeye mahal olmayacak teknoloji kullanıldığını ifade etti.
SAHADA DÜZCELİ FİRMALAR ÇALIŞIYOR
İnşaat sahasında Düzceli firmaların hafriyat yaptığını özellikle dağın başında gömü arıyorlar iddialarını yersiz bulduğunu belirten Çimen” İki tane Düzce firması ile sahada bir yıldır hafriyat yapıyoruz. Zemin temel hazırlama ve hafriyat olarak iki milyon metreküplük çalışma yapılıyor. Biz bunu firma olarak yapma imkanımız vardı. Define için buraya gelsek neden sahaya yabancı firmaya iş verelim. Define bulursak bunu Devlete ekonomiye katkı olarak sunarız. Biz burada iğneler köyünde fidan dikimi yaptık. 15 Temmuz şehitler ormanı için zemin hazırladık. Buna gereken tüm katkıyı sağladık . Biz alanda ağaç kesimi yapacağız. Diyelim ki bin adet ağaç kestik. Düzce kamuoyu tarafından bilinmesini isteriz ki bire on yani onbin fidan dikmeyi planlıyoruz. Yeter ki bize alan gösterilsin Bizim bir yılda kestiğimiz ağaç bir köyün bir yılda ısınması için kullandığı ağacı biz o yılda kesiyoruz. Kaldı ki kesilen ağaç fidan dikimi olarak karşılığı vardır. Ayrıca maden kanunu gereği taşı çıkardığımız alanları bırakırken restore edip tekrar doğaya kazandırmak mecburiyetimiz var ve bunların projeleri hazırlandı ” Dedi.
ÇED RAPORU VE RUHSATI BİZDEN ÖNCE ALINMIŞ
Kişiye göre düzenleme kuruma göre Çed raporu alındığı iddialarına açıklık getiren Çimen” Biz yatırım kararı verilmeden önce Çed raporunun ruhsatın alındığını bilerek buraya yatırım yapma kararı verdik. Ruhsat ve Çed raporu biz burayı almadan önce alınmıştı. Bizim için firma için değişen bir çed raporu olmaz. Teknik insanlar konuşurken bunlara dikkat etmesi lazım. Çed belgesi oy çokluğuyla değil oy birliğiyle alınan bir belgedir. Bir birimin red vermesi demek çed raporunun verilmemesi anlamına gelir.
Yatırım ve tekniklerle çevreye verilen zarar minimize edilecek. Buradan Düzce’ye Bolu’ya toz gidecek diyorlar. Böyle bir şey yok. Çed raporunu hazırlayanlar bunu hiç hesap etmedi mi diye sorarlar adama. Bolu dan Ereğli’den buraya toz geliyor mu.
Niye marka değeri olan firma Yığılca’ya neden geldi diye sorguluyorlar. Bu işletme 500 kişinin ekmeğine katkı ve direk dolaylı on bin kişi buradan ekmek yiyecek. Bunun kıymetini hep birlikte bilelim “ diyerek yatırımın Yığılca’ya Türkiye’ye hayırlı olmasını diledi.
YIĞILCALILAR BU DURURMA NE DİYOR
Gerek çevre gerekse arıcılık sektörüne yapacağı etkiler üzerinde Yığılca da birlik başkanlarının görüşlerine yer verdik.
Yığılca Bal üreticileri birliği başkanı Nusret Kara konuya ilişkin yaptığı açıklamada Çimento fabrikası yapımı gündeme geldiğinden olaya öngörülü yaklaştıklarını endişe ve şüpheye düştüklerini ifade ederek “ Biz özellikle koruma altında olan arı ırkı vardı. Bundan endişe içindeydik. Biz muhtarlar derneği arıcılar birliği Ziraat odası Başkanı ve esnaftan bir heyetle çimento fabrikası alanında inceleme yaptık. Yol boyunda arı kovanlarını gördük. Fabrikanın yanına gelinceye kadar çevreye zarar görmedik. Fabrikanın beşyüz metre civarında arıcılar vardı. Onlarla görüştük. Arıcıların hiçbir sorunu olmadığını söylediler. Fabrikanın çevresinde ve içinde toz görmedik. Ben beş yüz metre mesafedeki bal üreticisiyle görüştükten sonra bölgemizdeki arıya bal üretimine zarar vermeyeceğine ikna oldum. Biz 130 üyemiz ile fabrikanın bize zarar vermeyeceğine ikna olduk. Arı beş km civarında bal topluyor. Bize tarım ilaçlarının verdiği zarar tartışılmayacak kadar büyük. Zirai ilaçlama % 30 oranında bize zarar veriyor. Biz Arıcılar birliği olarak inandık gördük fabrikanın kurulmasını yatırımcı kadar istiyoruz” dedi.
KİMSE BOŞ KONUŞMASIN YIĞILCA İÇİN BİZ KONUŞURUZ
Yığılca Kamyoncular Kooperatifi Başkanı İsmail Savaş Yığılca’nın kaderi için Yığılcalıların Konuşması gerektiğini belirterek “ Konuşanlar boş konuşuyor. Yığılca’nın kaderi için Yığılcalılar konuşsun. Biz yılda bir milyon ton taş ve mermer nakliyesi yapıyoruz. Bunun Yığılca ya yıllık katkısı o milyon liradır. Bunun beş kat artması demek 50 milyon lira girdi sağlamak demektir. Bu iş aş istihdam demektir. Hareket gelir bereket olur. Yaptığımız incelemede tespitte arımıza doğamıza zararda vermeyeceğini gördük bildik. Bu konuyla ilgili konuşanlar boş konuşuyor. Biz halk ve esnaf olarak bu işin arkasındayız destekliyoruz. Herkes kendine göre konuşmasın. Biz iki kişiden beş kişiye istihdamın artması bize büyük nimettir. Ben 1982 yılından buyana çimento satıyorum. Sektörü çok iyi bilirim. Eskiden çimento fabrikası çevresi toz olurdu. Şimdi bunu görmüyoruz. Şimdiki Teknoloji ile otuz yıllık teknoloji bir değil. Eksisinden fazla artısı olacaktır. Yığılca da dört taş ocağı üç tane mermer ocağı yıllardır çalışıyor. Doğaya ne zararı olmuş.Kimse boş konuşmasın hayırlısı ile fabrika kurulsun “ dedi.
