Tarım ve Orman Bakanlığı’na bağlı olan El Sanatları Eğitim Merkezi bünyesinde düzenlenen ahşap kursunda 62 kadın kursiyer ,hem ahşaba şekil vermeyi, hem boyamayı, hem de yakmayı öğreniyor. Kursiyerler bir eğitim öğretim dönemi boyunca, kursa devam ederek marangozluğu en ince detaylarına kadar öğrenerek meslek ediniyor.
Marangozluk yaparak ürettikleri ürünleri de satan kadın ahşap ustaları, böylece aile ekonomisine de katkı sağlıyor.
Ahşaba yakma, boyama, kıl testere ile şekil verme ve geri dönüşüm olarak şekil veren kursiyerler, yaptıkları eserlerle, erkeklere taş çıkartıyor.
“Yaptığımız işler hep erkek işi ama biz kadınlarda başarabiliyoruz”
Kursiyer Ayla Arslan, kurs sayesinde öğrendikleri ahşap ustalığı ile para kazanmaya başladıklarını belirterek, “Bu kurs benim zor bir dönemimde doktorumun tavsiyesi ile başladım. Bu bölüme kafa dağıtmak amacıyla gelmiştim ama sonrasında bir işe yaradığımı hissettim. Yaptığım ürünler beğenildi. Sonrasında Fatma hocamız bize satış alanları açtı. Yaptığımız ürünleri satıp yerine yeni malzemeler alabiliyoruz. Böylece cebimizden de para harcamıyoruz. Bazen kar bile ediyoruz. Ahşabın birçok alanı var burada çok güzelde vakit geçiriyoruz. Benim burada 3. yılım ve kopamıyorum. Erkek işi olarak biliniyor zor ama çok zevkli. Yaptığımız işler hep erkek işi ama biz kadınlar da başarabiliyoruz. Ahşapla uğraşmak gerçekten çok zevkli. Başladığınız zaman aşık oluyorsunuz. Fatma hocamızın kursu sevmemizde emeği çok fazla. Aile bütçemize katkısı da çok fazla. Ben eşimden artık harçlık almıyorum diyebilirim. Her ihtiyacımı karşılayabiliyorum. Satışlarımızda oluyor. Kursta ilerledikçe ustalaşıyorsunuz o zaman daha güzel ürünler çıkıyor. Bu kursa başlayan bırakamıyor gibi bir şey” dedi.
“Zor vakit ayırıyoruz ama çokta keyifli”
Kursiyer Özlem Akdeniz ise kurs hakkında bilgiler vererek şunları söyledi:
“Burada su kabağı işliyorum. Bunlar kendi bahçemde yetiştirdiğim ürünler. Zor mu evet zor vakit ayırıyoruz ama çokta keyifli. Erkeklerle özdeşleşen ahşap ustalığı için biz bir kere bu atölyenin kokusunu aldık. Zorlukları var ama o kısmı görmüyoruz. Erkek işi gibi görünse de biz onları geçiyoruz. Zorlandığımız konu hepimiz ev hanımıyız, çocuklarımız var. Biz onlardan zaman ayırıp buraya geliyoruz. Sadece o biraz zor onun dışında zorlanmıyoruz. Ben son 2 yıldır antika pazarlarına gitmeye başladım. Bana kendi işimi döndürebilmem için maddi kazanç sağlıyor. Ekonomik olarak burasının büyük etkisi oluyor. Burada bütün arkadaşlarımın da beklentisi bu. Bunun pazarını oluşturabilsek. Ürünlerimizin satışını yapabilsek eşlerimize ihtiyaç duymadan kendi kazancımızı sağlayabiliriz.”