FINDIK FİYATLARI MAKUL VE MANTIKLI

Öncü Medya Haber Genel Yayın Yönetmeni Sadullah Ünsal, geçtiğimiz hafta Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın levant makul olduğunu söyledi. Pandemi döneminde tarımın ne kadar önemli bir alan olduğunun bir kez daha gözler önüne serildiğine vurgu yapan Ünsal, Türkiye’nin tarımsal politikalarında bir plansızlığın hakim olduğunu belirterek mutlak süratle gözden geçirilmesi gerektiğini belirtti. Fındıkta alan bazlı destek yerine ürün bazlı destek sistemine geçilmesiyle üretimin artacağını belirten Ünsal, ülkenin en büyük stratejik tarım ürünü fındığın hak ettiği konuma gelebilmesiyle ilgili de önemli tespitlerde bulundu. Başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere ilgililere seslenen Ünsal, “Fındık kaç lira diye beklenmesi yerine taş yerinde ağırdır misali fındığın yerinde işlenmesi noktasında bu ülkede yatırım yapın. Teşvik verin. Kanun çıkarın.” diyerek fındığın hammadde olarak değil işlenmiş ürün olarak ihraç edilmesi gerektiğini söyledi. kalite için 25.6, Giresun kalite için 27 TL olarak açıkladığı fındık fiyatlarının ne çok iyi ne çok kötü ancak

FINDIK FİYATLARI MAKUL VE MANTIKLI

Öncü Medya Haber Genel Yayın Yönetmeni Sadullah Ünsal, geçtiğimiz hafta Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın levant makul olduğunu söyledi. Pandemi döneminde tarımın ne kadar önemli bir alan olduğunun bir kez daha gözler önüne serildiğine vurgu yapan Ünsal, Türkiye’nin tarımsal politikalarında bir plansızlığın hakim olduğunu belirterek mutlak süratle gözden geçirilmesi gerektiğini belirtti. Fındıkta alan bazlı destek yerine ürün bazlı destek sistemine geçilmesiyle üretimin artacağını belirten Ünsal, ülkenin en büyük stratejik tarım ürünü fındığın hak ettiği konuma gelebilmesiyle ilgili de önemli tespitlerde bulundu. Başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere ilgililere seslenen Ünsal, “Fındık kaç lira diye beklenmesi yerine taş yerinde ağırdır misali fındığın yerinde işlenmesi noktasında bu ülkede yatırım yapın. Teşvik verin. Kanun çıkarın.” diyerek fındığın hammadde olarak değil işlenmiş ürün olarak ihraç edilmesi gerektiğini söyledi. kalite için 25.6, Giresun kalite için 27 TL olarak açıkladığı fındık fiyatlarının ne çok iyi ne çok kötü ancak

17 Ağustos 2021 Salı 11:50
FINDIK FİYATLARI MAKUL VE MANTIKLI

Karadeniz bölgesinde yaklaşık 8 milyon insanın geçim kaynağı olan fındıkta merakla beklenen fiyat açıklaması gecikmeli de olsa geçtiğimiz hafta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan geldi. Erdoğan, levant kalite kabuklu fındığın kilogram fiyatının 26.5 TL, Giresun kaliteninse 27 olduğunu açıkladı. Fındık fiyatı 30 TL üzeri beklentisinde olan üreticiyi hayal kırıklığına uğratsa da fiyatlar geçtiğimiz yıla göre 4.5 TL arttı.

Öncü Medya Haber Genel Yayın Yönetmeni Sadullah Ünsal, bir haftalık bir aranın ardından Düzce ve Türkie gündemini değerlendirdiği referans programı Yorumlu-yorum’da açıklanan fiyatlarıyla Türkiye’nin tarım ve fındık politikalarını değerlendirdi. 26.5 TL fiyatın randıman farkıyla 29 TL’ye kadar yükselebileceğini kaydeden Ünsal, fiyat tespitinin üreticinin beklentisini tam olarak karşılamasa da makul ve mantıklı olduğunu söyledi. Fiyatlar hakkında iki farklı uç yorumun yapıldığını kaydeden Ünsal, “Bir laf var ‘Düğün evinin oynakçısıyla, cenaze evini ağlakçısı’. Yevmiyeli adamlar var düğün evinde oynar neşelendirirler. Yine yevmiyeli adamlar var cenaze evinde ağlarlar sızlarlar. Bunların işi bu. Ortam da böyle bir havaya büründü.” dedi.

Ünsal ayrıca fındıkta verilen destekleme ödemelerinin de alan bazlı değil de üretimi ve üreticiyi teşvik edecek şekilde ürün bazlı verilmesi gerektiğini belirtti.  Pandemi döneminde tarımsal üretimin öneminin bir kez daha kesinkes anlaşıldığına dikkat çeken Ünsal, Türkiye’nin tarım politikalarıyla ilgili, “Buradan baktığımızda görüyoruz ki tarım politikasında çok ciddi bir dengesizlik, plansızlık ve projesizlik var.” dedi.

Fındığın Türkiye’nin en önemli stratejik tarım ürünü olduğuna ancak yurt dışına hammadde olarak satıldığına dikkat çeken Ünsal, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a seslenerek, “Allah rızası için, dünya ve ahiret saadeti için, fındık kaç lira diye beklenmesi yerine taş yerinde ağırdır misali fındığın yerinde işlenmesi noktasında bu ülkede yatırım yapın. Teşvik verin. Kanun çıkarın. Çünkü stratejik bir ürün. Ondan sonra da bizim köylü Mehmet abimiz ağustos ayı geldiğinde ‘Fındık kaç lira olacak?’ bilmez. Türkiye’nin kapasitesi olur. Ürününü işler ve 1 TL’lik ürünü 5 TL’ye satar.” dedi.

İŞTE O PROGRAM

“Geçtiğimiz günlerde Sayın Cumhurbaşkanı fındık fiyatını açıkladı. Fındık fiyatı Giresun fındığı ile bizim Batı Karadeniz fındığı arasında 50 kuruşluk fark var. 26.5 TL olarak açıkladı. Serbest piyasada da 24.5-25 TL civarında bir piyasa oluşuyor. Burada çok farklı düşünceler var. Herkesin siyasi anlamda olaya bakışı var. 25 TL’den, 30 TL’den bahsediliyor. Şu anda üretici 25 TL’den ürününü satarsa açıklanan fiyat gayet makul ve mantıklı olarak görünüyor. Artı randıman farkıyla 27.5 TL’ye kadar geliyor.

Bir laf var ‘Düğün evinin oynakçısıyla, cenaze evini ağlakçısı’. Yevmiyeli adamlar var düğün evinde oynar neşelendirirler. Yine yevmiyeli adamlar var cenaze evinde ağlarlar sızlarlar. Bunların işi bu. Ortam da böyle bir havaya büründü. Oynakçı ve ağlakçı arasında çok bir fark yok. Çünkü ikisi de aynı amaca hizmet ediyor. Birisi neşelendiriyor, birisi hüzünlendiriyor.

Olaya reel değerlerle bakmak lazım. Fındığımız 30 TL olsaydı, evet iyi olurdu. Vatandaşa bir katkı sağlanırdı. 26.5 TL artı havaların da güzel gitmesiyle Batı Karadeniz bölgesinde randıman noktasında 1-2 randıman farkla 28.5-29 TL’ye gider. Aşağı yukarı beklentiye cevap verdi. Peki, yorumlarda insanlar farklı tepkiler gösteriyorlar. Sosyal medya üzerinden ‘Bir daha oy vermeyeceğiz’ şeklinde. Bunlar zaten aynı insanlar. Ha düğün evinin oynakçısı, ha cenaze evinin ağlakçısı…

Burada önemli olan şu. Vatandaş fındığını tüccara verdiği zaman bir müstahsil makbuzu talep etmiyor. Fazla gerek görmüyor çünkü bir karşılığı yok. Bu makbuzlar ile insanlar vergilendirilmiş ve resmiyet haline alınmış fındıklar üzerinden insanlar binlerce hatta milyonlarca lira KDV iadesi ve ihracat desteği alıyor.  Buradan baktığımızda görüyoruz ki tarım politikasında çok ciddi bir dengesizlik, plansızlık ve projesizlik var. Niye? Ben fındık üreticisiyim. 20 dönüm fındık bahçem var ve devlet bana her sene 4 bin TL para veriyor. Neden? Destek veriyor. Mazotla bu destek 4 bin 500 TL’yi buluyor. Zaten Türkiye’de üretim noktasında sanayi üretimi, teknolojik üretim ve tarımsal üretim noktasında çok büyük bir başıbozukluk ve sıkıntı var. Ben 2 ton fındık üretiyorum. Ben bu fındığımı alayım tüccara veya TMO’ya vereyim ve elime müstahsil makbuzunu alayım. Bana desteği ürettiğim ürün üzerinden versene. Doğrudan gelir desteği verme. Araziye para verme. Mazot parası verme. Ayrıca burada hem resmi olarak kayıt altına alınabilecek üretime destek olacak bir teşebbüs olur.

Bunu burada Sadullah Ünsal hem bir fındık üretici hem de bir gazeteci olarak biliyor da, rahmetli dedem dalda fındık kaldığında ‘Benim batasıcalar görüyor da senin çıkasıcalar görmüyor mu?’ derdi işçiye. Bunları bizim batasıca gözlerimiz görüyor da sizin çıkasıca gözleriniz görmüyor mu? Duymayasıca kulaklarınız duymuyor mu? Üreten insana destek vermesi gereken yerde ‘Siz yatın. Biz size para verelim’. Sıkıntı zaten burada. Hayvansal konularda da burada.

Ne kadar fındık ürettin diyelim ki 3 ton. Ton başına diyelim ki bin TL destek ver. Bu desteği alan seneye üretimini arttırırsa daha fazla destek alacak mı? Alacak. Ben bunu üretirim.

Bir de şu var. Herkesin tarımsal aracı var. Bu aracın yıllık yakıt masrafı belli. Diyelim ki bir çiftçi yıllık bir ton mazot kullanıyor. Arkadaş, bu mazotu bir tona kadar çiftçiye ÖTV’siz ver. 7 TL’Lik mazotu 3.5 TL’ye ver. Bir tonu geçince normal fiyattan sat. Bunu Tarım kredi Kooperatifleri üzerinden veya Çiftçi Kart uygulamasıyla yapabilirsin. 

Hayvan üretiminde de aynı şekilde. Bir buzağı teşviki var ki hiçbir şey değil. Biz bugün yem bitkilerinin yüzde 80’inin Brezilya’dan, Ukrayna’dan, Bulgaristan’dan ithal ediyoruz. Tarım stratejisi ve tarım politikası olmayan bir ülkede pandemi döneminde neyin ne olduğunu gördük. Yani bir kıtlıkta, bir sıkıntıda dünyada tarımın ne kadar önemli olduğunu gördük. Konya kadar olan Hollanda’nın tarım ihracatına ve Bilecik’ten biraz büyük olan İsrail’in tohum ihracatına baktığınızda bizim tarımsal ürünlerimiz bu güzel coğrafyada üretmez hale gelmişiz.

Tarımsal politikanın mutlak ve mutlak gözden geçirilmesi lazım. BEN Tarım Bakanı olsam kim ne üretiyorsa, fındık, fıstık, mercimek, şeftali vs. Destek vereceksem araziye vermem. Üretime ve kilograma veririm. Hem bütün alışverişi resmi ortama alırım ve istatistik ortaya çıkar. Bu nasıl aptalca bir şey değil? Bu kıllı işi değil. Bunun için ekonomist olmaya, adının başında ‘Prof.’ yazmasına gerek de yok. Bu kadar kolay, basit ve teşvik edici. Bilmiyorlar mı? Bilmiyorlarsa söyledik.

Fındık üreticisi o kadar söylendiği kadar da tepkili değil. Fiyat normal. Anormal değil. Ama güzel durduğu yerde durursa… Bu Fiskobirlik yüzünden bu millet yıllarca neler çıktı. Nerelere gitti o paralar? Burada yapılması gereken uzun vadede üretime destek verecek tarımsal üretimin oluşması lazım. Nasrettin Hoca’nın bir hali var ya… Eşekten düşme hikâyesi. ‘Eşekten düşmüş biri varsa gelsin. Ona anlatayım halimi. Bu kadar insan beni anlayamaz’. Yani burada özellikle ve özellikle üretime destek veren yapılanma ve stratejiler gerekir. O kadar uzman, o kadar profesör, o kadar ilim bilim adamı altlarında arabaları. Klimalı odalardalar. Aranıyorlar biliniyorlar. Ya siz ne iş yapıyorsunuz? Bunu hiç mi akıl edemiyorsunuz?

Hepsinden önemlisi şu. Biz fındığı Düzce’de, Akçakoca’da, Giresun’da üretiyoruz. Parasını Hamburg Borsası belirliyor. Neden? Çünkü hammaddeyi işliyor. Fındık bizim staratejik ürünümüz. İstiklal Savaşı’nın borçlarını da fındıkla ödedik. Bu ülkenin 70 cent’e muhtaç kaldığı zamanlarda bu parayla ödedik. Eyy Sayın Cumhurbaşkanı, eyy Sayın Tarım Bakanı, eyy bu milleti çok sevdiğini söyleyen siyasetçiler, milletvekilleri ve genel müdürler… Buradan size sesleniyoruz. Allah rızası için, dünya ve ahiret saadeti için, fındık kaç lira diye beklenmesi yerine taş yerinde ağırdır misali fındığın yerinde işlenmesi noktasında bu ülkede yatırım yapın. Teşvik verin. Kanun çıkarın. Çünkü stratejik bir ürün. Ondan sonra da bizim köylü Mehmet abimiz ağustos ayı geldiğinde ‘Fındık kaç lira olacak?’ bilmez. Türkiye’nin kapasitesi olur. Ürününü işler ve 1 TL’lik ürünü 5 TL’ye satar. Açıklanan fiyat ne çok kötü ne çok iyi. Fiyatın limiti yok. Ama bekâra hanım boşamak kolaymış. O 35-40 liralardan bahseden arkadaşlar hasbelkader iktidar oldukları zaman fındığın kaç para edeceğini he beraber görürüz. Ben pek inandırıcı bulmuyorum. Çünkü bunlar yörük malıyla kurban kesmeye yani devletin sırtında devletin gücüyle güçlenmeye alışmışlar.

Bölgemizde fındıkçı olan herkese hayırlı, bereketli, kazasız, belasız bir hasat dönemi diliyoruz. Devletin burada duruşu fevkalade güzel. TMO da hazır bekliyor. Hoşça dostça kalın. Allaha emanet olun.”

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.