“ÜNİVERSİTE HASTANESİ BAKANLIĞA DEVREDİLMELİ”

Öncü Medya Haber Genel Yayın Yönetmeni Sadullah Ünsal’ın hazırlayıp sunduğu “Kitabın Ortasından” programına konuk olan AK Parti Düzce Milletvekili Fahri Çakır, gündemdeki konuları masaya yatırıldı. Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim, Araştırma ve Uygulama Hastanesi’nde yaşanan gelişmeleri değerlendiren Çakır, “Üniversite hastanesi ile ilgili şikâyetler, bana da geliyor. Üniversite hastanesi Sağlık Bakanlığı’na devredilmeli” dedi. Çakır ayrıca, son dönemde dolar kurunun yüksek artış göstermesine de “Ekonomik operasyon” yorumunda bulundu.

“ÜNİVERSİTE HASTANESİ BAKANLIĞA DEVREDİLMELİ”

Öncü Medya Haber Genel Yayın Yönetmeni Sadullah Ünsal’ın hazırlayıp sunduğu “Kitabın Ortasından” programına konuk olan AK Parti Düzce Milletvekili Fahri Çakır, gündemdeki konuları masaya yatırıldı. Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim, Araştırma ve Uygulama Hastanesi’nde yaşanan gelişmeleri değerlendiren Çakır, “Üniversite hastanesi ile ilgili şikâyetler, bana da geliyor. Üniversite hastanesi Sağlık Bakanlığı’na devredilmeli” dedi. Çakır ayrıca, son dönemde dolar kurunun yüksek artış göstermesine de “Ekonomik operasyon” yorumunda bulundu.

04 Aralık 2021 Cumartesi 18:21
“ÜNİVERSİTE HASTANESİ BAKANLIĞA DEVREDİLMELİ”

Öncü TV ekranları ve 100.2 Radyo Öncü ortak yayınıyla, Cuma akşamlarının vaz geçilmez programı olan, siyasetten – iş dünyasına birbirinden farklı konuk ve konuları ile Düzce’nin gündemine ışık tutan, Öncü Medya Haber Genel Yayın Yönetmeni Sadullah Ünsal’ın hazırlayıp sunduğu “Kitabın Ortasından” programı ilgi ile takip edilmeye devam ediyor.

Düzce’nin gündemine ışık tutan “Kitabın Ortasından” programının bu haftaki konuğu AK Parti Düzce Milletvekili Fahri Çakır oldu. Çakır’ın Türkiye ekonomisinden, Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde yaşanan sorunlara ve Akçakoca’daki selzede vatandaşlara yapılacak konutlara kadar birçok konuyu masaya yatırdığı programı, gerek Öncü ekranlarından, gerek radyoları başından, gerekse Öncü sosyal Medya hesaplarından, binlerce Düzceli vatandaş takip etti.

“Ülkemiz bunların çok daha kötüsünü de gördü”

Türkiye’ye diz çöktürmeye çalışan ülkelerin, ekonomik operasyonlar yapmaya çalıştığını ifade eden Çakır,  “Ekonomik anlamda sıkıntı, bugün ekonominin karşı karşıya bulunduğu türbülans bugün işçiyi, çiftçiyi ve memuru direk etkiliyor. Ama ihracat yapanlar büyük para kazanıyorlar. Ama şunu da birlikte inceleyelim, mesela refah düzeyimiz bugün daha yüksek. Ben hem ticaret erbabı olarak hem siyasi olarak çok net söyleyebilirim ülke bunların çok kötülerini gördü. Bunlar devalüasyondu. Şimdi geldiğimiz bu noktada, ekonomi üzerinden bir operasyon olduğunu çok net söylüyorum.  Üretmeyen ekonomi iflas etmeye mecburdur. Sen ürettiğin malı ihracat yapacaksın, ülkeye döviz götüreceksin. Dünya pazarı ile rekabet edeceksin. Mesela Düzce’de ki OSB’lerde çok büyük üretim yapan firmalar var. Buradan malı tıra yükleyeceksin, ihraç edeceksin” diye konuştu.

“Biz yüzde yüz faizleri gördük, ama bu ülkede batmadı”

Türkiye’de faizin düşürülmesinden dolayı, bazı ülkelerin Türkiye’ye karşı operasyon düzenlediğinin altını çizen Çakır, “İstihdamın payı bazı ülkelerde yüzde 10’a kadar düşüyor. Şimdi bu ülkede hammadde ile ilgili çok büyük kaynaklar var. Biz enerji bağımlısı bir ülkeyiz. Tükettiğimiz enerjinin yüzde 10’u biz kendimiz üretiyoruz. Onun için bizim için Akdeniz’de yaptığımız çalışmalar bizim önemli, Karadeniz’de bulduğumuz doğalgaz rezervleri bizler için önemli. Enerjiyi dolarla alıyoruz, üreten, Arap ülkeleri, Amerika, doğalgazı Asya ülkelerinden alıyoruz. Bunların tabii hepsi dolarla hesaplanıyor. Bizim öyle bir liderimiz var ki, İran’a ‘kendi paramızla alışveriş yapalım’ diyor. Bunun ardından 17- 15 Aralık süreci başladı. Düzceli esnafların ve vatandaşların da bu doların artmasından etkilenmemesi mümkün değil. Doların artması ile ilgili Sayın Cumhurbaşkanım bunun sebebinin faiz olduğunu söylüyor ve faizi indiriyor. Türkiye’de faiz yüksek. Faizin düşürülmesinden dolayı, bazı ülkeler bize ekonomik operasyon çekiyor. Bilimsel sonuçlara göre Türkiye’de Anadolu’nun zengin toprakları dışarından 400 milyon insan getirsen, onlara bakar. Aman Türkiye uyanmasın diye, ekonomik operasyon çekiyorlar. Bizim gidecek başka bir ülkemiz yok. Bu cennet vatan bizim ülkemiz. Biz yüzde yüz faizleri gördük, ama bu ülkede batmadı. Bakın 15 Temmuz, Almanya’nın başına gelseydi, Almanya yerle bir olurdu. Coğrafya kader diyorlar ya; ben buna çok inanan bir insanım. Bizim coğrafyamız terör sarmalı içerisinde. Bu PKK itleri bu ülkenin başında olmasaydı, bu Hain FETÖ olmasaydı, acaba bu ülke nerelerdeydi? Biz sabredelim, bizim ülkemizin önü açık. Bize diz çöktürmeye çalışıyorlar, bunu silahla denediler yapamadılar, tankla denediler yapamadılar, 15 Temmuz da denediler yapamadılar, şimdi ekonomiyle denemeye çalışıyorlar. İnşallah gelecek daha aydınlık olacak” şeklinde konuştu.

“Bizim milletimiz ne diyorsa doğru diyordur”

Özellikle son dönemde doların yükselmesi ile ilgili vatandaşlardan gelen tepkilere değinen Çakır, “Bizim milletimiz ne diyorsa doğrudur. Biz de bu milletin içinden birisi değil miyiz, bunları biz hissetmiyor muyuz? Biz iliklerimize kadar hissediyoruz. Ama bu türlü sıkıntılar, geçmişte de vardı. Şimdi bu yaşadığımız sıkıntı operasyondur. Biz ne kabahat işledik? Biz dedik ki, biz dolarla değil kendi paramızla alışveriş yapalım dedik, biz ülkemiz sınırları içerisinde petrol arayalım dedik, şimdi suç bizim mi? 15 Temmuz’da hainler, alnı secdeye değdiğini zannettiğimiz hainler üzerimize bomba yağdırdı. Bunun da önüne geçtik. Şimdi biz kabahat mi işledik? Allah aşkına bu zihniyet enerji santrallerine karşı çıkıyor. Buna kim karşı çıkıyor biliyor musunuz, muhalefet karşı çıkıyor. Biz halkımızın refah seviyesini yükseltmek için çaba harcıyoruz. Biz doğru işleri doğru yerlerde kullandık. Ama bu milletin değerleri ile oynamamak lazım. Özellikle bu milletin değerleri ile oynamaya çalışan hem dışarıda hem de içerideki uzantıları fırsat kolluyor” ifadelerini kullandı   20: 30

“Tıp Fakültesi Hastanesi Sağlık Bakanlığı’na devredilmeli”

Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim, Araştırma ve Uygulama Hastanesi’nde son dönemde ayyuka çıkan şikâyetlerin, kendisine de geldiğini belirten Çakır, Üniversite Hastanesi’nin Sağlık Bakanlığı’na devredilmesi gerektiğini vurgulayarak, şunları söyledi:

“Hastane ile ilgili bizlere de şikâyetler geliyor. Hasta konusunda benim hassasiyetim gayet yüksek. Civar illerin Üniversite Hastanelerine Kocaeli, Sakarya ve Bolu hastanelerine çok hasta gönderiyorum. Düzce Üniversitesi’ne gelince, Düzce Üniversitesi’nden yana çok hassasiyetim var, çok önemsiyorum ve seviyorum. Üniversiteyi biz kurduk, üniversiteyi kuran kanunun altında imzam var benim. Üniversiteyi sahiplenmenin ötesinde şunu hiç istemiyorum, ‘Benim üniversitemde hasta memnun olmasın.’ Biz bölgesel sağlık hizmeti veriyoruz. Batı Karadeniz Bölgesinde Düzce Üniversitesi sağlık üssü olabilir. Hatta bir takım dokunuşlar ve yatırımlar ile yurt dışından bile buraya hasta gelebilir. Ulaşımı kolay butik bir üniversite hastanemiz olsun. Ancak bu üniversiteyi her kese sevdirelim, Düzceliye sevdirelim. Hasta olan Üniversite Araştırma hastanesine gider. Burada hasta memnuniyetsizliği şu anda artmış durumda, hastalar memnun değil benim üniversite hastanemden.  Düzce Üniversitesi Araştırma Hastanesinden böyle talep ve şikâyetler geliyor. Üniversite bu konudaki şikâyetleri pek kabul etmiyor.  Ben hastaysam, üniversite hastanesine gittiysem, tedavi olmalıyım.  Tedavi olmak içinde üniversitenin imkânları neyse, tüm imkânlar bana sağlanmalı. Ben milletvekilini aramamalıyım. Birde para meselesi var. Para konusu konuşulduğu yerde, insan iki adım geriye gider. Burada para meselesi şöyle açıklanabilir; Üniversiteler de saat 16.00’dan sonra tedavi alacak hastaların özel paralı muayene ve ameliyatları yapılabiliyor, bu yasal bir durum. Bu paradan da Üniversitenin kasasına paralar kalıyor. Ama 4’ten evvel ben geldim, ‘Muayene sırası var, 4’ten sonra gel denirse, bu yanlış. Arttı Üniversite hastaneleri zarar ediyor, zarar eden üniversitelerin parasını da devlet ödüyor. Eğer hasta üniversite hastanesinde hastalar mağdur ediliyorsa, bu da çok yanlış. Bana göre üniversite hastaneleri Sağlık Bakanlığı bünyesine devredilmesine lazım. Rektör’ün direnmesi kadar da doğal bir şey yok burada. Bu tür arızalar sıkıntılar var ise, bunların mutlaka giderilmesi lazım. Eğer giderilmezse bu sıkıntılar size gelir. Ben bizzat beni arayan hastaları bizzat çevre illere göndermek zorunda kalıyorum. Bunun ceremesi siyasete, yani bize kesiliyor. Biz AK Parti iktidarı, sağlığa çok iddialı yatırımlar yaptık. Biz bu tür şeyleri siyaseten kabul etmiyoruz. Çünkü direk bu işler bize yansıyor. Biz Üniversitemizin hep yanındayız, hep de yanında olmaya çalışacağız. Ama hastaneye giden hastaların hastaneden şikâyetler olmamalı.”

“Selzede vatandaşlarımıza Beyciler’e konut yapılmasına karşıyım”

Akçakoca ilçesinde geçtiğimiz yıllarda yaşanan sel felaketinde evlerini kaybeden vatandaşlar için Tolu Konut İdaresi (TOKİ) tarafından konut yapılmasına kendisinin de karşı çıktığını belirten Çakır, şunları söyledi:

“Bir kere evlerle ilgili tespit, adamın evi yıkılmış, zaten ev kayıt dışı bir ev. Şimdi Akçakoca’daki TOKİ konutları ile bunun arasında bir bağ kurmamız doğru değil. Tespit edilen miktar neyse, ‘kardeşim senin evin parası şu, git yap evini, su yatağına yaklaşma evi şuraya yap’ denildi. Bu evi tamamen gidenlerin sayısı pek fazla değil. Biz, bu evi gidenlere bir yer bulalım, buraya evleri yapalım dedik. Ama bir de şu var, adam İstanbul’da veya bir başka yerde, ayın 2-3 ayını burada geçiriyor. Biz bu görüşlerimizi Çevre ve Şehircilik Bakanlığına ilettik. Bana göre bu selzede vatandaşlara Beyciler Mahallesine toplu konut yapılması mümkün olmaz. Çünkü adam, köyünde fındık topluyor. Beyciler olmaz, ben buna kesinlikle karşı çıkarım. Bunlara köylerine yakın bir yer yapılabilir.”

HABER: Savaş ARI

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner86

banner84