Bundan 22 yıl önce, 17 Ağustos 1999'da saat 03.02'de 7,4 büyüklüğünde meydana gelen ve 45 saniye süren Marmara Depremi Kocaeli, Sakarya, İstanbul, Düzce ve Yalova ile ilçelerde büyük bir yıkıma yol açmıştı. 20 Yüzyılın en büyük felaketleri arasında gösterilen 17 Ağustos Marmara depreminde binlerce kişi hayatını kaybederken, binlerce kişi yaralanmış ve binlerce kişi de evsiz kalmıştı.
17 Ağustos 1999 depreminin 22. Yıldönümünde sokağa çıkan Öncü Haber ekibinin, depremlerden ders çıkartılıp, çıkartılmadığı sorusunu yanıtlayan vatandaşlar, “Hayır çıkartmadık. Düzce deprem bölgesi olmasına rağmen, hala yüksek katlı binalar yükselmeye devam ediyor” cevabını verdiler.
Düzceli vatandaşların 17 Ağustos 1999 depremi ile ilgili görüşleri:
“Deprem gerçeği kimsenin umurunda değil… Rant uğruna birçok şeyler feda ediliyor”
Mücella Ulcay: Ben depremi iki kere yaşayan, depreminde felaketlerini bilen birisiyim. Depremden ders alınmadığını düşünüyorum. Yapılaşmalar son hızıyla devam ediyor ama kurallara uygun değil. Depremden korkmanın ötesinde, sağlam ve güvenilir binalar yapılırsa can ve mal kayıplarının da olmayacağını bilenlerdenim her şeyden önce bilimsel verilerle hareket edilmesi gerektiğine inanıyorum. Ne yazık ki bunlar hala yapılamıyor. Rant uğruna birçok şeyler feda ediliyor. Depremden ders çıkardığımızı düşünmüyorum ben.
“Yaşanan depremlerden ders almadık”
Yusuf Tokçan: İnsanlar olarak, yaşanan depremlerden ve özellikle 17 Kasım depreminden ders almadık. Herkes aynı şekilde yaşamına devam ediyor. Allah korusun, aynı deprem bir daha olursa daha kötüsü karşımıza çıkabilir.
“Binalar denetimsiz bir şekilde yükselmeye devam ediyor”
Mehmet Anaç: Allah düşmanımıza bile böyle bir acı yaşatmasın. Ama sonuçta birinci derecede deprem bölgesinde yaşadığımızı da, asla unutmamamız gerekiyor. Maalesef hala binalar denetimsiz bir şekilde yükseliyor. Hasarlı binaların olduğu gibi durması bizi üzüyor, ders almıyoruz yaşananlardan. Başımıza bir hal gelmeden ders almıyoruz. Ben iki depremi de Düzce’de geçirdim. Gerçekten çok büyük acılar yaşadık. Olası bir felakette pratik olarak hepimiz bir bilgiye sahibiz, ama deprem esnasında o can korkusunda bildiklerimizi unutuyoruz. İki tane deprem yaşadım. Birincisinde sokakta yakalandım, minare neredeyse üzerime düşecekti, o an yapacak bir şey olmuyor.
“Biz insanoğlu yaşanan olayları çabuk unutuyoruz”
Suat Cap: Düzce merkezde ikamet ediyorum. 17 Ağustos büyük bir felaketti aslında bizim için. Allah devamını yaşatmasın tabii bu sadece deprem değil yangın olur sel olur bu tip afetlerden ülkemizi uzak tutması ümidiyle, o zaman çocuktuk gerçi, 18-20 yaşlarındayım, zor günlerdi kötü günlerdi. Biz insanlar depremlerden ders çıkarabildik mi? Buna net bir cevap veremem, ama biz insanoğlu yaşanan olayları çabuk unutuyoruz. Yaşanan bu kötü olayları pekte dikkate almıyoruz. Deprem ve diğer afetler oldu bittiye geliyor. Ben ders aldığımızı düşünmüyorum.
“Depremde ilk yıkılan ev benimkisiydi”
Kadriye Yetim: İnşaat işi yapanların ve mütahitlerin daha sağlam binalar yapmalarını istiyorum. O depremde ilk yıkılan evlerden biride bizimkiydi. Ben ve ailem yaşanan depremlerden ders çıkardık. Diğer vatandaşları bilemem.
“Her şeyi devletten bekliyoruz. Bizim de önlemler almamız gerekiyor”
Erkan Çavdar: Depremde hayatını kaybedenlere Allahtan rahmet diliyorum, geride kalanlara Allah sabırlar versin. Yaşanan bu depremlerden afetlerden ders çıkarmamız lazım. Bazı kaçak yapılar var. Her şeyi devletten bekliyoruz. Bizimde önlemler almamız gerekiyor. Gidip derenin kenarına evimizi yapıyoruz sonrada diyoruz ki sel felaketi oldu. Tabii ki yağmurlar Allahtan geliyor, bizim elimizde olan bir şey yok. Elimizden gelen deprem bölgesi de olsa selde de olsa elimizden gelen yardımlarda bulunmamız şart vatandaş olarak.
“Yüksek katlı binalara dur denmesi lazım”
Sezai Yıldız: Yaşanan o kara gün geride kaldı geçmişimize geri dönemiyoruz geleceğimize bakmamız gerekiyor. Yaşanan depremde Allah ölenlere rahmet eylesin kalanlara baş sağlığı dileriz. İnsanlar yaşanana bu depremlerden ders çıkarmadı. Depremler konusunda hiç kimse önlemler almıyor. Yüksek katlı binalara devletimizin dur demesi gerekiyor.
