“İLHAMİ CABOĞLU’NA KIRGINIM…”

DESOB Başkanı Mustafa Kayıkçı konuk olduğu, Öncü Medya Haber Genel Yayın Yönetmeni Sadullah Ünsal’ın hazırlayıp sunduğu “Kitabın Ortasından” programında, Düzce’nin ekonomisini değerlendirdi. Düzce halkının, Düzce’nin yerel esnafına güvenmesini söyleyen Kayıkçı, “Bir çocuğunuzu esnafa emanet edebilirsiniz, esnaflar kesinlikle emanete ihanet etmez” dedi. Düzce’de halk ekmek kurulması ile ilgili de Düzce Belediyesi ve Düzce Fırıncılar Odası’nın çalışmalarının devam ettiğini belirten Kayıkçı ayrıca, MHP İl Başkanı İlhami Caboğlu’na da kırgın olduğunu söyledi.

“İLHAMİ CABOĞLU’NA KIRGINIM…”

DESOB Başkanı Mustafa Kayıkçı konuk olduğu, Öncü Medya Haber Genel Yayın Yönetmeni Sadullah Ünsal’ın hazırlayıp sunduğu “Kitabın Ortasından” programında, Düzce’nin ekonomisini değerlendirdi. Düzce halkının, Düzce’nin yerel esnafına güvenmesini söyleyen Kayıkçı, “Bir çocuğunuzu esnafa emanet edebilirsiniz, esnaflar kesinlikle emanete ihanet etmez” dedi. Düzce’de halk ekmek kurulması ile ilgili de Düzce Belediyesi ve Düzce Fırıncılar Odası’nın çalışmalarının devam ettiğini belirten Kayıkçı ayrıca, MHP İl Başkanı İlhami Caboğlu’na da kırgın olduğunu söyledi.

27 Kasım 2021 Cumartesi 18:08
“İLHAMİ CABOĞLU’NA KIRGINIM…”

Öncü TV ve 1002. Radyo Öncü ortak yayınıyla her Cuma akşamı ilgi ile takip edilen, Öncü Medya Haber Genel Yayın Yönetmeni Sadullah Ünsal’ın hazırlayıp sunduğu “Kitabın Ortasından” programı Düzce’nin gündemine ışık tutmaya devam ediyor.

Siyasetten, iş dünyasına birbirinden farklı konukları ile Cuma akşamlarının vazgeçilmez programı olan, Düzce’de konuşulmayanların konuşulduğu, “Kitabın Ortasından” programının bu haftaki konuğu Düzce Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (DESOB) Başkanı Mustafa Kayıkçı oldu. Düzce’nin ekonomisinden, esnafın durumuna ve halk ekmek tartışmalarının masaya yatırıldığı programı, gerek Öncü TV ekranlarından, gerek radyoları başından, gerekse Öncü Medya Sosyal Medya hesapları üzerinden binlerce Düzceli vatandaş takip etti.

“Halk ekmek konusunda Belediye ve fırıncılar çalışıyor”

Düzce’de halk ekmek fabrikası kurulması ile ilgili Düzce Belediyesi ve Fırıncılar Odası’nın çalıştığını kaydeden Kayıkçı, Şimdi Unun fiyatı 380 TL bu ne demek? 400 lira desen kilosu gelir 8 liraya. Bununla ekmek yapacaksınız, maya olmuş 40 liradan 160 lira, un olmuş 170 liradan 300 lira, nasıl yürürsünüz? Halk ekmek konusunu Düzce Fırıncılarıyla, Belediye çalışıyor. İşi bilenlerin yapması daha iyi olur, ama karsız emek karşılığında bunu yapacaklar. Bu hesap yapılıyor şuan için. Bir daha artı masraf olmasına gerek yok. Fakat malzeme alınması lazım, unun içine girecek olan maya, tuz her neyse, birde belli bir işçilik verecekler kar etmeyecekler” dedi.  

“Esnaflar gelen zamları mecburen vatandaşa yansıtmak zorunda kalıyor”

Gelen zamlar nedeniyle sadece fırıncıların değil, diğer esnafların da mağdur olduğunu, ürünlere gelen zamları esnafların mecburen vatandaşlara yansıtmak zorunda kaldığını vurgulayan Kayıkçı, “Gelen zamlar malumunuz. Bunda esnafların hiçbir suçu yok. Esnaflarımız ürünlere gelen zamları, mecburen vatandaşlara yansıtmak zorunda kalıyor. Aksi takdirde kar edemeyecek, kirasını ve işçisinin parasını ödeyemeyecek. Biz zam değil de koruma istiyoruz. Bu süreci böyle geçirmek istiyorlar. Rafta sattığımızın karı bize yeter diyorlar. Maliyeti koruma olsun yeter. Zam diye bir şey düşünmüyorlar. Zam değil bizim ki bahsettiğim şey, bu unu alsanız kilosu 8 lira sadece, içinde maya yok, tuz yok, bekletme yok, pişirme yok, işçilik yok, hiçbir şey yok. Kaça satarsınız?” diye konuştu.  

“Halk bitik, alım gücü bitik”

İşçinin ve esnafın üzerinden vergi yükünün alınmasını, asgari ücrete ise 5 bin TL’nin altında zam yapılmaması gerektiği görüşünü savunan Kayıkçı, konuşmasına şu şekilde devam etti:

"Halk bitik, açık söyleyeyim alım gücü bitik. Asgari ücrete sağlam bir şey gelmesi lazım. Sağlam bir para vermeleri gerekiyor. Veremezlerse olmaz. 5 bin liranın altında asgari ücret benim aklımdan geçmiyor. Şu gidişle olmaz. Yarını da bilmiyoruz işte onun için bu süreci geçmemiz lazım. İşçinin Vergisinden düşecek. Biz ona bin 200 lira, bin 300 liraya yakın vergi ödüyoruz, ondan düşecek. Düşmeli, ya da esnafın 15 kişiye çalıştırana kadar sırtından vergi yükü kaldırılmalıdır. Yarı yarıya kaldırabilsek şans. Bir şey yapmamız lazım. Bizim bize ihtiyacımız var. Bunu hep beraber çözeceğiz. Birilerini suçlayarak bir yere varamayız. Çözüm odaklı çalışmamız lazım, üzüm yemek olmalı derdimiz, bağcı ile işimiz yok.”

“Esnaflar asla emanete ihanet etmez”

Düzceli vatandaşlardan Düzce’nin yerel esnaflarına güvenmeleri ve alışverişlerini Düzce’nin esnaflarından yapmaları çağrısında bulunan Kayıkçı, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:

 “Çoğunuzu esnafa emanet edebilirsiniz. Bırakın evin anahtarını, arabanın anahtarını, hani eşim gelecek alacak diyebilirsiniz. Biz bu kadar kıymetli bir iş yapıyoruz.  Biz emanete ihanet etmeyiz. Esnaf sokağa dökülmez.  Esnaf hiçbir zaman böyle bir şey yapmaz. Zor zamanlarda ağlar, yutkunur, ama yapmaz. Esnafın yapısı budur. Bu günlerde fiyatlar çok değişken. Bu su dalgalı, su bulanık, elbette durulacak. Bu ülke bizim, başka gideceğimiz bir yerde yok.  Yüreğimden gelerek söylüyorum; yönetenlerde bizim. Yarın birileri bırakıp gider, birileri yönetir, bu çok önemli değil. Asıl mantık şu bizde; ne yaparsak yapalım, bu ülkeye düşman hale gelmeyelim. Bunu fırsatçılığa çevirmeye çalışmayalım.  Esnaf, ‘zordayız, dertteyiz, sıkıntıdayız’ diyor, ama bir tanesi vatanına, milletine isyan etmiyor. Etmez, etmeyecek, bunu bekleyenlerde bedavaya beklemesinler. Biz bunu yapmayız, aç kaldık yapmadık, öyle ataların evlatlarıyız biz.”

“Ben siyaset işlerine bakmıyorum”

“Ben yakama DESOB’un rozetti taktığımdan beri, siyaset işlerini bıraktım” diyen Kayıkçı, şu ifadeleri kullandı:

“Ben böyle geldim, halk gibi geldim, halkın içindeyim. Halkım zaten, esnafım. Ben siyaset işlerine bakmıyorum, nasıl yapılır bilmiyorum. Ben yakama esnaflık yöneticilik, rozetimi taktığımdan beri, o gün bu gündür, bir tane resmi ihaleye girmedim. Almadım, uğraşmadım, bende mesleğimi yapıyorum, yalıtımcıyım.  İstanbul’da yaptığım iş, Düzce’nin 3 katı. Bende ekmek yiyorum, çalışanım.  Madem ben bir yerdeyim, o tip akçeli işlere bulaşmam, bulaşmadım. Onun için siyaset nasıl döner, kim nerede ne yapar, gerçekten bilmiyorum. Kurumu öyle bir hale getirdim ki;  benim şuan ki oda başkanlarının hepsi, yönetim ve disiplinin bir tamamı, ben olmasam bile DESOB aynı şekilde yürür. Kurumsal manada hiçbir sıkıntı yok, her şey oturmuş durumda. Bakanlık sayfasından takip ediliyor, mecbursunuz orada 1 liralık, 50 kuruşluk bile kaçak, göçek yapamazsınız. Ben burada oturuyorum rahatsız olan varsa gelsin söylesin, ben kalkayım yapacak bir şey yok.  Bunu söyleme ile oluyorsa eğer öyle yapalım.

“İlhami Caboğlu’na kırgınım”

MHP Düzce İl Başkanı İlhami Caboğlu’nun pandemi döneminde yaptığı “Esnaf Odaları Gaflet Uykusunda” açıklamaları nedeniyle kendisine kırgın olduğunu ifade eden Kayıkçı, son olarak şunları belirtti: Caboğlu iyidir, ama şunu söyleyeyim, bazı şeyler sizde basın olarak hareket getirmeniz lazım. Sizi anlıyorum bu çok doğal, ama öyle bir hassas zamandaydı ki, dokundu bana söylenenler. Esnaf odaları uyuyor. Böyle diyerek siyasetten üzerinizde ki suçu, ya da günahı atamazsınız. Orada ufak bir tilkilik vardı. Ben ona bozuldum daha doğrusu. Tilkilik neydi? Esnaf Odaları uyuyor. Esnaf Odasının uyuyup, uyumadığını esnaf odasına giderseniz, araştırırsanız görürsünüz. İlhami’yi severim, birde ben o koltukta oturan herkese kardeşim derim, o makam benim için kutsaldır. Onlar parayla, pulla görev yapmazlar. O, o zamanlar öyle dedi, daha sonra bir arkadaş, ‘sizi barıştıralım’ dedi. Ben dargın olmam ki, benim dargınlığım olmaz, kırılır insan, ama şu var; şunu düşünmesi lazım, pandemiydi ve toplantılar dahi yasaktı. İyi bir yöneticiyse eğer bunları düşünmesi, biliyor olması lazım. “

HABER: Savaş ARI

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.