Siyaset Akademisinde profesörler ders verdi

AK Parti Düzce İl Başkanlığı tarafından düzenlenen Siyaset Akademisinin 6. Hafta dersleri Düzce Belediyesi Kültür Merkezinde gerçekleştirildi. Siyaset Akademisinde Prof. Dr. Kerem Karabulut ve Prof. Dr. Mehmet Şahin ders verdi.Düzce Siyaset...

Siyaset Akademisinde profesörler ders verdi

AK Parti Düzce İl Başkanlığı tarafından düzenlenen Siyaset Akademisinin 6. Hafta dersleri Düzce Belediyesi Kültür Merkezinde gerçekleştirildi. Siyaset Akademisinde Prof. Dr. Kerem Karabulut ve Prof. Dr. Mehmet Şahin ders verdi.Düzce Siyaset...

15 Nisan 2018 Pazar 10:25
Siyaset Akademisinde profesörler ders verdi

AK Parti Düzce İl Başkanlığı tarafından düzenlenen Siyaset Akademisinin 6. Hafta dersleri Düzce Belediyesi Kültür Merkezinde gerçekleştirildi. Siyaset Akademisinde Prof. Dr. Kerem Karabulut ve Prof. Dr. Mehmet Şahin ders verdi.

Düzce Siyaset Akademisi dersleri devam ediyor. Altıncı hafta derslerini Prof. Dr. Kerem Karabulut ve Prof. Dr. Mehmet Şahin ders verdi. Programa AK Parti Düzce İl Başkan Vekili Okan Acar, Düzce Belediyesi Başkan Vekili Özgür Sağlam ve katılımcılar katıldı.

Siyaset Akademisin ilk dersini veren Atatürk Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Kerem Karabulut, ekonomi ve iktisat alanlarında bilgi verdi. Karabulut, “ 1765’den bu yana Batı ülkeleri hep üretmiş ve bizler satın almışız. Ürettikleri ile bizi bağımlı hale getirmişler. Bunun çözümü de biz artık üretmek zorundayız. Onların ürettiklerinin daha iyisini üretmeliyiz ki bir bin yıl daha geriden takip etmeliyiz” dedi.

Kontrol altında tutma felsefesi üzerine yapılan bir eğitimin olmasının yanlış olduğunu değerlendirdiğini belirten Karabulut, “ İmkan verirsek dünyanın en ileri seviyedeki teknolojiyi üretecek gençlerimiz var. Böylece ülkemizin ve dünyanın geleceğini biz de kurtarabiliriz. Bu bakış açısı içinde olmalıyız” diye konuştu.

“Siyasal iktidar ve ekonomik iktidar doğru orantılıdır”

“Atatürk siyasi bir dehadır. 1930 ila 1938 yılları arasında iki sanayi kalkınma hamlesi yapılmış ve bunda da başarılı olunmuştur. Atatürk o dönemlerde başta İran, Rusya ve Amerika’yı idare eden bir liderdir” diyen Karabulut; “1938’den sonra 1945 yılına kadar Türkiye ekonomik olarak yeniden boşluğa düşmüştür. Atatürk dönenimde başlayan o demiryolu ağı ve çalışmaları devam etseydi şu anda uzay teknolojisi ile uğraşıyor olurduk. Dolayısıyla ekonomik kuşatılmışlık Osmanlı’dan bu yana devam etmektedir. Siyasal iktidar ile ekonomik iktidar doğru orantılıdır. 2002 ile 2018 yılları arasındaki tek başına iktidarın ekonomiye katkısı çok fazladır. Sanayide ve kalkınmada yüzde 6 büyüme oranı yakalanmıştır. Katma değeri yüksek üretimi yapacak altyapıyı hazırlamamız gerekmektedir. Bunun için de gençlerimizi bu şekilde eğiterek dönüşümü sağlayabiliriz. Türkiye’nin Afrin’de ve PKK’ya karşı yaptığı başarılı operasyonların başında SİHA’ ları kendi üretmesi ve bunun da batının hoşuna gitmemesi de etkilidir” şeklinde konuştu.

“Dış politikayı anlamamız için çevremize bakmalıyız”

Ardından konuşan Prof. Dr. Mehmet Şahin, “Türkiye’nin dış politikasını bilmek için önce etrafına ardından da Türkiye’nin orta büyüklük ölçeğinde olduğunu kabul etmemiz gerekir. Devletleri üçe ayırabiliriz. Süper güç devletler vardır. Bunlar her istediğini yapamaz ama bir kötülük yapıldığında hemen devreye girer. İkincisi orta boy devletler vardır. Biz bunlara gireriz. Bu da ikiye ayrılır. Birincisi imparatorluk görmüş ve görmemiş orta boy ülkelerdir. İmparatorluk gören ülkelerde bir genleşme ve etrafını etkilerler. Türkiye’nin AK Parti döneminde daha güçlenmesi sonucunda neoosmalıcı demişlerdir. Bu imparatorluktan geldiğimizin göstergesidir. Süper güçler, imparatorluk görmüş orta boy ülkeleri baskılamaya çalışır. Şu anda yaşadığımız zorluklar da bunun göstergesidir. Bir de küçük ölçekli ülkeler vardır. Bunlar da diğerlerinin güdümünde olan ülkelerdir. Son dönemdeki dış politikayı okumak için çevremizi iyi bilmemiz lazım. ABD yanına İngiliz ve Fransızları alarak Rusların değil İran’ın üssünün olduğu yerleri vuruyor. Bu anlamda dış politikayı okumamız gerekiyor” diye konuştu.

Türk dış politikası Suriye’den Kudüs’e kadar olan coğrafyadaki radikalleşmenin önüne geçmek için mücadele verdiğini ifade eden Şahin, “Türkiye müttefik tehdidi altındadır. ABD ve NATO aslında müttefikidir. Stratejiik ortaklıkta her iki taraf da biri zarar gördüğünde yardımcı olur. 1952 yılından bu yana Türkiye ne zaman zarar gördüğünde stratejik ortağının yanında olmuştur. Hiçbir zaman. Türkiye aynı zamanda İslam ülkeleri ile de müttefik olamıyor. Trump Kudüs İrail’in başkenti olarak kabul edeceğiz dedi. Türkiye’nin yanında hangi İslam ülkeleri yanında oldu. Türkiye böyle bir coğrafyada dış politika yürütüyor” şeklinde konuştu.
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner86

banner84