Gecede haziruna hitap eden ithal milletvekili Ayşe Keşir siyasetçinin benzini olan alkışı alamadı desek yerinde olurdu.
Yıllardır karşında cemiyette uzak siyasetin kenardaki abisi Fahri çakır esti gürlerdi.
En büyük muhtarı seçelim dediği muhtarlar dan büyük bir alkış aldı.
Kamuoyuna yansıyan Ak parti il binasındaki umutsuz bekleyişi terk eden basın mensuplarına köşede bir masa ayrılmıştı.
Aradaki serinliği ısıtmak isteyen il Başkanı Hikmet Keskin ve Milletvekili seçilmesine kesin gözüyle bakılan Fahri Çakır basının bulunduğu masaya gelerek hasbihal başladı.
Çakır Gazetecilere “ Seçimi nasıl görüyorsunuz” diye nabız sorusu sordu.
Düzce Kent Dergisi sahibi Cihat Tutkun “ Onu Sadullah’a sor” deyince Çakır bana yöneldi durum ne.
Bende kendisine canını n istediğini mi gerçeğimi bilmek istediğini duymak istersiniz dedim.
Kendisi ikinci seçenek dedi.
Bende millet ittifakı ce Cumhur ittifakının olduğun seçimlerde Ak Partinin vekil listesinin çok kötü olduğunu tepki aldığını bu seçimlerin iki bir hatta bir bir olabileceğini söyledim.
Münafık olarak tanımlanan “ Oyumuz reise ama vekillikte oyumuzu Mhp veya CHP ye verme gibi bir eğilimin hakim olduğunu bununda üç sıfırın altının boşaldığını “ söyledim.
Bunun gerek vekil listesinde tabanın beklediği isimlerin yok sayılması,
Teşkilatların reisin rüzgarına yelken açıp halka dokunamaması gibi sebeplerden gerçekleştiğini söyledim.
Bir anda Fahri Çakır elini uzattı. Varmısın iddiaya benimle bir takım elbisesine. Biz hedef 200 bin oy ve üç sıfırı alırız. Arkadaşların şahit olsun dedi.
Yanında Bulunan İl Genel Meclis Başkanı Ayfer Yılmaz hemen “ Sadullah Sen takım elbiseyi Sayın vekilimize alırsın” dedi.
Ne olduysa o an oldu. Düzce’deki tablo ile ankaradaki tablo aynı.
Düzce’de vekilden Ankara’da ise Cumhurbaşkanından gerçek saklanmak istendiğini yaşadım.
İkiyüzbin oy üç vekile inanmakla ikinci vekilin ortada olduğu iki birlik netice aynı.
İşin sonunda Takım elbisenin Akçakoca’daki bir fabrika satış mağazasından almaya karşılıklı karar verdik.
Ben tabandan ak partililerden gelen sesi seslendirdim.
İttifak olduğu Cumhurbaşkanına ayrı milletvekiline ayrı oy verilecek seçim Türkiye’de bir ilk olacak.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a oy verecek vatandaş. Bunu aleni söylüyor.
Vekillik seçiminde sessiz bir çoğunluk var.
Kimsenin oyu kimsenin tekelinde değil.
Aklıma bir hikâye geldi. Ama ortam ve zaman müsait olmadı.
Fare yaptığı uyumsuz ve huzursuz halden dolayı ormanların kıralı Arslan tarafından kalemi kırılmış ve infaz emri kediye verilmiş.
Bunu duyan fare köşe bucak ormanın içinde kaçmaya saklanmaya başlamış.
Kedi ise var kuvvet fareyi ararken peşinden koşarken fare otlayan ineği görmüş.
Durumu anlatıp inekten yardım istemiş.
İnek de “Sen benin tüyümü etimi yerken üfleyip üfleyip çakıştırmadan ama ben ineğim sana yardım edeyim geç arkama “ demiş.
Yaramaz fare ineğin arkasına geçer geçmez inek üzerine pisleyip fareyi kapatmış.
Ama fare dik kafalıya pisliğin içinde kuyruğunu dik tutarak başlamış beklemeye.
Kedi ineği görüp fareyi sorarken arkada pisliğin içinde bir kuyruk görmüş.
Gereğini yapıp fareyi pisliğin içinden çıkarıp infaz etmiş.
Bu hadiseden çıkan sonuç.
Seni pisliğin içine atanı düşman belleme.
Seni pisliğin içinden çıkaranı da dost sanma.
Bu kadar zor halde iken kuyruğunu ne diye dik tutarsın…
Hayat niyetle nasip arasında yaşanırmış.
Fahri Çakır milletvekilliği bitmiş kendisi de siyasetten elini ayağını çekmişken Düzce’den birinci sıra adayı oldu.
Bunu nasıl olduğu sebepler de saklı.
Ancak stratejik olarak bakılırsa Fahri Çakır Cumhurbaşkanının eski vekillere bir mesajı için birinci sıraya geldi.
Her şey bitmez. Siz trenden insenizde durakta bekleyin. İlk trende sizde de yer var.
Vadettiği günler yakındır hakkın kim bilir belki yarın belki de yarından da yakı der gibi.
